TÜRKÇE OKUNUŞ |
49. lâ yes'emü-l'insânü min dü`âi-lḫayr. veim messehü-şşerru feyeûsün ḳanûṭ.
|
|
DİYANET VAKFI |
49. İnsan hayır istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşer, üzülüverir.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
49. İnsan, iyilik istemekten usanmaz da, kendisine bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, meyus olur.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
49. İnsan hayır istemekten usanmaz, fakat kendisine bir kötülük dokununca üzülür ve ümitsizliğe düşer.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
49. İnsan, hayır istemekten hiç usanmaz ve bir şerre uğrarsa da iyideniyiye yeise düşer, ümitsizliğe kapılıp gider.
|
|
ALİ BULAÇ |
49. İnsan, hayır istemekten bıkkınlık duymaz; fakat ona bir şer dokundu mu, artık o, ye'se düşen bir umutsuzdur.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
49. İnsan hayır istemekten usanmaz (daima malının artamasını diler). Ama kendisine bir şer dokundu mu hemen üzülür, ümitsiz olur.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
49. İnsan, hayır istemekten bıkkınlık duymaz; fakat ona bir şer dokundu mu, artık o, yeise düşen bir umutsuzdur.
|
|
SUAT YILDIRIM |
49. İnsan mal mülk istemekten usanmaz, ama kendisine maddî sıkıntı dokununca hemen ye'se düşer, ümitsiz olur. (96,6-7; 10,12)
|
|