KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
قُلْ ḳul de ki ق و ل
لَا  
أَمْلِكُ emliku ben dokunduramam م ل ك
لِنَفْسِي linefsī kendime ن ف س
ضَرًّا Derran bir zarar ض ر ر
وَلَا ve lā veya  
نَفْعًا nef’ǎn yarar ن ف ع
إِلَّا illā başka  
مَا  
شَاءَ şāe dilediğinden ش ي ا
اللَّهُ llahu Allah’ın  
لِكُلِّ likulli hepsi için vardır ك ل ل
أُمَّةٍ ummetin ümmetin ا م م
أَجَلٌ ecelun bir eceli ا ج ل
إِذَا iƶā zaman  
جَاءَ cāe geldiği ج ي ا
أَجَلُهُمْ eceluhum ecelleri ا ج ل
فَلَا felā ne  
يَسْتَأْخِرُونَ yeste’ḣirūne öne alınırlar ا خ ر
سَاعَةً sāǎten bir saat س و ع
وَلَا ve lā ne de  
يَسْتَقْدِمُونَ yesteḳdimūne geriye bırakılırlar ق د م
TÜRKÇE OKUNUŞ
49. ḳul lâ emlikü linefsî ḍarrav velâ nef`an illâ mâ şâe-llâh. likülli ümmetin ecelün. iẕâ câe ecelühüm felâ yeste'ḫirûne sâ`atev velâ yestaḳdimûn.
DİYANET VAKFI
49. De ki: "Ben kendime bile Allah'ın dilediğinden başka ne bir zarar ne de bir menfaat verme gücüne sahibim." Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman artık ne bir saat geri kalırlar ne de ileri giderler.
DİYANET İŞLERİ
49. De ki: "Allah'ın dilemesi dışında ben kendime bir fayda ve zarar verecek durumda değilim. Her ümmet için bir süre vardır; süreleri sona erince bir saat bile geciktirilmezler ve öne de alınmazlar."
ELMALILI HAMDI YAZIR
49. De ki, "Ben, Allah'ın dilediğinin dışında kendi kendime ne bir zarar ne bir fayda verebilirim". Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince artık ne bir an geri, ne bir an ileri gidebilirler.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
49. De ki: Allah dilemedikçe kendimden bile bir zararı gidermeye, bir hayrı elde etmeye gücüm yetmez. Her ümmetin mukadder bir zamanı var. Mukadder zamanları geldi mi ne bir an geri kalırlar, ne bir an önce helak olurlar.
ALİ BULAÇ
49. De ki: "Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler.
SÜLEYMAN ATEŞ
49. De ki: "Ben kendime dahi, Allah'ın dilediğinden başka, ne zarar, ne de yarar verme gücüne sahip değilim. Her ümmetin bir süresi vardır. Süreleri gelince ne bir an geri kalırlar, ne de ileri giderler."
GÜLTEKİN ONAN
49. De ki: "Tanrı'nın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiç bir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri15 gelince artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler."
SUAT YILDIRIM
49. De ki: “Ben kendi kendime bile, Allah'ın dilediğinden başka ne bir zararı savma, ne de bir fayda sağlama imkânına sahip değilim.Her ümmetin belirlenmiş bir ömür süresi vardır.Artık o vâdeleri gelince, onu ne bir saat ileri, ne de bir saat geri alamazlar.” (7,34.188; 63,11)