KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِذْ ve iƶ O zaman  
زَيَّنَ zeyyene süslemiş ز ي ن
لَهُمُ lehumu onlara  
الشَّيْطَانُ ş-şeyTānu şeytan ش ط ن
أَعْمَالَهُمْ eǎ’mālehum yaptıkları işi ع م ل
وَقَالَ ve ḳāle ve demişti ق و ل
لَا yoktur  
غَالِبَ ğālibe yenecek kimse غ ل ب
لَكُمُ lekumu sizi  
الْيَوْمَ l-yevme bugün ي و م
مِنَ mine -dan  
النَّاسِ n-nāsi insanlar- ن و س
وَإِنِّي ve innī ve elbette ben  
جَارٌ cārun yanınızdayım ج و ر
لَكُمْ lekum sizin  
فَلَمَّا felemmā fakat ne zaman  
تَرَاءَتِ terāeti birbirini görünce ر ا ي
الْفِئَتَانِ l-fietāni iki topluluk ف ا ي
نَكَصَ nekeSa geriye dönüp ن ك ص
عَلَىٰ ǎlā üzerine  
عَقِبَيْهِ ǎḳibeyhi iki ökçesi ع ق ب
وَقَالَ ve ḳāle ve dedi ki ق و ل
إِنِّي innī elbette ben  
بَرِيءٌ berīun uzağım ب ر ا
مِنْكُمْ minkum sizden  
إِنِّي innī elbette ben  
أَرَىٰ erā görüyorum ر ا ي
مَا şeyleri  
لَا  
تَرَوْنَ teravne sizin görmediğinizi ر ا ي
إِنِّي innī elbette ben  
أَخَافُ eḣāfu korkarım خ و ف
اللَّهَ llahe Allah’tan  
وَاللَّهُ vallahu zira Allah’ın  
شَدِيدُ şedīdu çetindir ش د د
الْعِقَابِ l-ǐḳābi cezası ع ق ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
48. veiẕ zeyyene lehümü-şşeyṭânü a`mâlehüm veḳâle lâ gâlibe lekümü-lyevme mine-nnâsi veinnî cârul leküm. felemmâ terâeti-lfietâni nekeṣa `alâ `aḳibeyhi veḳâle innî berîüm minküm innî erâ mâ lâ teravne innî eḫâfü-llâh. vellâhü şedîdü-l`iḳâb.
DİYANET VAKFI
48. Hani şeytan onlara yaptıklarını güzel gösterdi de: Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur, şüphesiz ben de sizin yardımcınızım, dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve: Ben sizden uzağım, ben sizin göremediklerinizi (melekleri) görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum; Allah'ın azabı şiddetlidir, dedi.
DİYANET İŞLERİ
48. Şeytan onlara işlediklerini güzel gösterdi ve "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur; doğrusu ben de size yardımcıyım" dedi. İki ordu karşılaşınca da, geri dönüp, "Benim sizinle ilgim yok; doğrusu sizin görmediğinizi ben görüyorum ve şüphesiz Allah'tan korkuyorum, Allah'ın azabı şiddetlidir" dedi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
48. Şeytan, onlara amellerini güzel gösterdiği zaman, "Bu gün insanlardan size galip gelecek yoktur, ben de size yardımcıyım." demişti. Fakat iki tarafın karşı karşıya geldiği görününce arkasını dönüp kaçtı ve şöyle dedi: "Ben sizden kesinlikle uzağım. Ben sizin göremeyeceğiniz şeyler görüyorum ve ben Allah'dan korkarım. Ayrıca Allah'ın azabı çok çetindir."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
48. Hani o zaman Şeytan, onların yaptıklarını, kendilerine süslü ve hoş göstermişti de bugün insanlardan size üstün olacak yoktur, ben de şüphe yok ki size yardımcıyım demişti. Fakat iki ordu da görününce geri dönüp ben demişti, şüphe yok, sizden uzağım, çünkü ben, sizin görmediklerinizi görmedeyim ve Allah'tan korkmadayım ve Allah'ın cezası pek çetindir.
ALİ BULAÇ
48. O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: "Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım" demişti. Ne zaman ki, iki topluluk birbirini görür oldu (karşılaştı) o, iki topuğu üstünde geri döndü ve: "Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah'tan da korkuyorum" dedi. Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.
SÜLEYMAN ATEŞ
48. O zaman şeytan onlara yaptıkları işi süslemiş: "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur, (korkmayın), ben sizin yanınızdayım!" demişti. Fakat iki topluluk birbirini görünce iki ökçesi üzerine (geriye) dönüp: "Ben sizden uzağım, ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah'tan korkarım, zira Allah'ın cezası çetindir!" demişti.
GÜLTEKİN ONAN
48. O zaman şeytan onlara amellerini süslü göstermiş ve onlara: "Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım" demişti. Ne zaman ki iki topluluk birbirini görür oldu (karşılaştı) o, iki topuğu üstünde geri döndü ve: "Kuşkusuz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum. Ben Tanrı'dan da korkuyorum" dedi. Tanrı (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.
SUAT YILDIRIM
48. Hani şeytan onlara yaptıkları işi güzel gösterip şöyle demişti:“Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur. Ben de yanınızdayım!”Fakat iki ordu birbirini görecek hale gelip karşılaşınca gerisin geri dönüverdi ve:“Ben, dedi, sizden uzağım, ben sizin göremediğiniz şeyleri görüyorum, ben Allah'tan korkarım. Öyle ya, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.” (59,16; 14,22)