TÜRKÇE OKUNUŞ |
47. ḳul era'eyteküm in etâküm `aẕâbü-llâhi bagteten ev cehraten hel yühlekü ille-lḳavmu-żżâlimûn.
|
|
DİYANET VAKFI |
47. De ki: Söyler misiniz; size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak olur?
|
|
DİYANET İŞLERİ |
47. De ki: "Allah'ın azabı size ansızın veya açıkça gelirse, zalimlerden başkası mı yok olur? Bana bildirin."
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
47. De ki: "Söyler misiniz bana! Size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak olur?"
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
47. De ki: Allah'ın azabı ansızın, yahut açıkça gelip çatsa size, zulmeden kavimden başkası helak edilir mi dersiniz?
|
|
ALİ BULAÇ |
47. De ki: "Düşündünüz mü hiç; size Allah'ın azabı apansız ya da açıktan geliverirse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğrayacak?"
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
47. De ki: "Düşündünüz mü kendinizi hiç? Size Allah'ın azabı ansızın, ya da açıkça gelse, zalim toplumdan başkası mı helak edilir?"
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
47. De ki: "Düşündünüz mü hiç, size Tanrı'nın gazabı apansız ya da açıktan geliverse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğratılacak?"
|
|
SUAT YILDIRIM |
47. De ki! “Söylesenize bana: Eğer Allah'ın azabı, ansızın yahut göz göre göre size gelirse zalim topluluktan başkası mı helâk olacak?” (6,82)
|
|