TÜRKÇE OKUNUŞ |
47. ḳul mâ seeltüküm min ecrin fehüve leküm. in ecriye illâ `ale-llâh. vehüve `alâ külli şey'in şehîd.
|
|
DİYANET VAKFI |
47. De ki: Ben sizden bir ücret istemişsem, o sizin olsun. Ücretim yalnız Allah'a aittir. O, her şeye şahittir.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
47. De ki: "Ben sizden bir ücret istersem, o sizin olsun; benim ecrim Allah'a aittir. O her şeye şahiddir."
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
47. De ki: "Ben sizden herhangi bir ücret istemem, O sizin içindir. Benim ecrim ancak Allah'a aittir. O, her şeye şahittir."
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
47. De ki: Sizden bir ücret, bir mükafat da istemiyorum, sizin olsun o. Benim ecrim, ancak Allah'a ait ve o, her şeye tanık.
|
|
ALİ BULAÇ |
47. De ki: "Ben sizden bir ücret istemişsem, artık o sizin olsun. Benim ecrim (ücretim), yalnızca Allah'a aittir. O, herşeye şahid olandır."
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
47. De ki: "Ben sizden bir ücret istemişsem, o sizin olsun. Benim ücretim yalnız Allah'a aittir. O her şeye şahiddir'."
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
47. De ki: "Ben sizden bir ücret istemişsem, artık o sizin olsun. Benim ecrim (ücretim) yalnızca Tanrı'ya aittir. O, her şeye şahid olandır."
|
|
SUAT YILDIRIM |
47. De ki: “Sizden bu hizmetim için hiçbir ücret istemiyorum, (ücret sizin olsun!)Benim ücretim yalnız Allah'a aittir ve O, her şeye şahittir.”
|
|