TÜRKÇE OKUNUŞ |
46. vemâ kâne lehüm min evliyâe yenṣurûnehüm min dûni-llâh. vemey yuḍlili-llâhü femâ lehû min sebîl.
|
|
DİYANET VAKFI |
46. Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
46. Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah'ın saptırdığı kimsenin çıkar yolu olmaz.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
46. Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için çıkar bir yol yoktur.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
46. Ve Allah'tan başka onlara yardım edecek bir dost da yoktur ve Allah, kimi saptırırsa artık bir yol yok ona.
|
|
ALİ BULAÇ |
46. Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu yoktur.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
46. Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi sapıklıkta bırakırsa artık onun için bir (kurtuluş) yol(u) yoktur.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
46. Onların Tanrı'nın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Tanrı kimi saptırırsa, artık onun için hiç bir (çıkış) yolu yoktur.
|
|
SUAT YILDIRIM |
46. Kendilerine, Allah'tan başka yardım edecek dostları da yoktur artık.Allah kimi şaşırtırsa artık onun için hiçbir kurtuluş yolu yoktur.
|
|