TÜRKÇE OKUNUŞ |
46. ev ye'ḫuẕehüm fî teḳallübihim femâ hüm bimü`cizîn. |
DİYANET VAKFI |
46. Yahut onlar dönüp dolaşırlarken Allah'ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah'ı) aciz bırakacak değillerdir. |
DİYANET İŞLERİ |
46. Veya hareket halindelerken -ki Allah'ı aciz bırakamazlar- ya da yok olmak endişesindeyken onlara azabın gelmesinden güvende midirler? Doğrusu Rabbin şefkatlidir, merhametlidir. |
ELMALILI HAMDI YAZIR |
46. Yahut (rızık için) dolaşıp dururlarken (Allah'ın azabının) kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Üstelik onlar, azabı engelleyici de değillerdir. |
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
46. Yahut onu aciz bırakamayacaklarına göre dönüp dolaşırlarken tutup onları helak etmeyeceğinden. |
ALİ BULAÇ |
46. Ya da onlar, dönüp-dolaşmaktalarken, onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar (bu konuda Allah'ı) aciz bırakacak değildirler. |
SÜLEYMAN ATEŞ |
46. Yahut dönüp dolaşırlarken oun, kendilerini yakalamayacağından (emin midirler)? Kendileri buna engel olacak değillerdir! |
GÜLTEKİN ONAN |
46. Ya da onlar, dönüp-dolaşmaktalarken (tekallübihim), onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar [bu konuda Tanrı'yı] aciz bırakacak değildirler. |
SUAT YILDIRIM |
46. Şer planları hazırlayanlar, emin mi oldular: Allah'ın kendilerini yerin dibine geçirmesinden yahut hiç ummadıkları bir yerden azabın gelmesinden, yahut gezip dolaşırlarken Allah’ın kendilerini kıskıvrak yakalamasından? Çünkü onlar, kaçıp kurtulacak durumda değildirler. (67,16-17) |
Copyright © 2023. Designer by Emin. All Rights Reserved.