KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَكَأَيِّنْ fe keeyyin niceleri vardır  
مِنْ min -den  
قَرْيَةٍ ḳaryetin kentler- ق ر ي
أَهْلَكْنَاهَا ehleknāhā helak ettiğimiz ه ل ك
وَهِيَ vehiye o  
ظَالِمَةٌ Zālimetun zulmederken ظ ل م
فَهِيَ fehiye ve o  
خَاوِيَةٌ ḣāviyetun çökmüştür خ و ي
عَلَىٰ ǎlā üstüne  
عُرُوشِهَا ǔrūşihā tavanları ع ر ش
وَبِئْرٍ ve bi’rin ve kuyu ب ا ر
مُعَطَّلَةٍ muǎTTaletin kullanılmaz olmuştur ع ط ل
وَقَصْرٍ ve ḳaSrin ve saraylar ق ص ر
مَشِيدٍ meşīdin sağlam ش ي د
TÜRKÇE OKUNUŞ
45. fekeeyyim min ḳaryetin ehleknâhâ vehiye żâlimetün fehiye ḫâviyetün `alâ `urûşihâ vebi'rim mü`aṭṭaletiv veḳaṣrim meşîd.
DİYANET VAKFI
45. Nitekim, birçok memleket vardı ki, o memleket (halkı) zulmetmekte iken, biz onları helak ettik. Şimdi o ülkelerde duvarlar, (çökmüş) tavanların üzerine yıkılmıştır. Nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (ıssız kalmış) ulu saraylar vardır.
DİYANET İŞLERİ
45. Nice kasabaların halkını haksızlık yaparken yok ettik. Artık çatıları çökmüş, kuyuları metruk, sarayları bomboş kalmıştır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
45. Nice memleketler vardı ki, zulüm yaparlarken biz onları yok ettik. Artık damları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmıştır. (Geride) Nice terkedilmiş kuyularla bomboş kalmış yüksek saraylar (bırakılmıştır.)
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
45. Nice şehirler var ki halkı zalim olduğundan helak ettik onları ve o şehirlerin tavanları, duvarlarına çökmüş, yerle bir olmuş, ıpıssız kalmış ve nice kuyular kuruttuk, nice yüce köşkler yıktık.
ALİ BULAÇ
45. (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terk edilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).
SÜLEYMAN ATEŞ
45. (Halkı) zulmederken helak ettiğimiz nice kent vardırki duvarları (yıkılan) tavanlarının üstüne çökmüştür. Nice kullanılmaz olmuş kuyu ve nice (ıssız kalmış) sağlam köşk vardır!
GÜLTEKİN ONAN
45. (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).
SUAT YILDIRIM
45. Halkı zulümde artık onmaz derecede ileri gitmiş nice şehirleri yok ettik! Öyle ki şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor: Üstü altına gelmiş binalar, körelmiş kuyular, kurumuş çeşmeler, yerle bir olmuş muhteşem saraylar... (11,102; 21,11)