KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَأَنْذِرِ ve enƶiri ve uyar ن ذ ر
النَّاسَ n-nāse insanları ن و س
يَوْمَ yevme güne karşı ي و م
يَأْتِيهِمُ ye’tīhimu kendilerine geleceği ا ت ي
الْعَذَابُ l-ǎƶābu azabın ع ذ ب
فَيَقُولُ feyeḳūlu ve diyecekleri ق و ل
الَّذِينَ elleƶīne  
ظَلَمُوا Zalemū zalimlerin ظ ل م
رَبَّنَا rabbenā Rabbimiz ر ب ب
أَخِّرْنَا eḣḣirnā bizi ertele ا خ ر
إِلَىٰ ilā -ye kadar  
أَجَلٍ ecelin bir süre- ا ج ل
قَرِيبٍ ḳarībin yakın ق ر ب
نُجِبْ nucib gelelim ج و ب
دَعْوَتَكَ deǎ’veteke senin çağrına د ع و
وَنَتَّبِعِ ve nettebiǐ ve uyalım ت ب ع
الرُّسُلَ r-rusule elçilere ر س ل
أَوَلَمْ evelem  
تَكُونُوا tekūnū etmemiş miydiniz? ك و ن
أَقْسَمْتُمْ eḳsemtum yemininizi ق س م
مِنْ min  
قَبْلُ ḳablu önceden ق ب ل
مَا olmadığına  
لَكُمْ lekum sizin için  
مِنْ min hiçbir  
زَوَالٍ zevālin zeval ز و ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
44. veenẕiri-nnâse yevme ye'tîhimü-l`aẕâbü feyeḳûlü-lleẕîne żalemû rabbenâ eḫḫirnâ ilâ ecelin ḳarîbin nücib da`veteke venettebi`i-rrusül. evelem tekûnû aḳsemtüm min ḳablü mâ leküm min zevâl.
DİYANET VAKFI
44. Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: "Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tabi olalım" diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) "Daha önce, sizin için bir zeval olmadığına, yemin etmemiş miydiniz? "
DİYANET İŞLERİ
44. İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Haksızlık edenler: "Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına gelelim, peygamberlere uyalım" derler. Siz daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz! Üstelik kendilerine yazık edenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara, yaptıklarımız da sizlere açıklanmıştı. Size misaller de vermiştik.
ELMALILI HAMDI YAZIR
44. Ey Peygamber! İnsanları, azabın geleceği gün ile korkut. O gün, zalimler şöyle diyecekler: "Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir zamana kadar ertele de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım." Onlara: "Daha önce ahirete intikal etmeyeceğinize dair yemin etmemiş miydiniz?" denilir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
44. Kendilerine azabın gelip çatacağı o günü haber ver, korkut insanları. Zulmedenler diyecekler ki: Rabbimiz, yakın bir zamanadek bırak bizi, tekrar dünyaya dönelim de davetine icabet edelim ve peygamberlere uyalım. Siz değil misiniz daha önce, bize bir zeval yoktur diye yemin edenler?
ALİ BULAÇ
44. Azabın kendilerine geleceği gün (ile) insanları uyarıp-korkut ki, (o gün) zulmedenler, şöyle diyecekler: "Bizi yakın bir süreye kadar ertele ki, Senin çağrına cevap verelim ve elçilere uyalım." Oysa daha önce, kendiniz için hiç zeval yoktur diye and içenler, sizler değil miydiniz?
SÜLEYMAN ATEŞ
44. İnsanları, kendilerine azabın geleceği şu güne karşı uyar ki, zalimler: "Rabbimiz, derler, bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin çağrına gelelim, elçilere uyalım! "Peki, önceden sizin için hiç zeval olmadığına (sürekli yaşayacağınıza) yemin etmemiş miydiniz?"
GÜLTEKİN ONAN
44. Azabın kendilerine geleceği gün (ile) insanları uyarıp-korkut ki (o gün) zulmedenler şöyle diyecekler: "Bizi yakın bir ecele kadar ertele ki, senin çağrına cevap verelim ve elçilere uyalım." Oysa daha önce, kendiniz için hiç zeval yoktur diye and içenler sizler değil miydiniz?
SUAT YILDIRIM
44. Hem, azabın geleceği günü hatırlatarak insanları uyar!O gün zalimler: “Ey bizim Rabbimiz! diyecekler, ne olur, bize kısa bir süre ver de senin çağrına uyma imkânı bulalım ve peygamberlerin izince gidelim.”Peki, daha önce hiç zeval bulmayıp sürekli yaşayacağınıza dair yemin eden siz değil miydiniz? (23,99-100; 6,27-28)