KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِنْ ve in ve eğer  
نَشَأْ neşe’ dilesek ش ي ا
نُغْرِقْهُمْ nuğriḳhum onları suda boğarız غ ر ق
فَلَا felā olmaz  
صَرِيخَ Sarīḣa imdad eden ص ر خ
لَهُمْ lehum onlara  
وَلَا ve lā ve ne de  
هُمْ hum onlar  
يُنْقَذُونَ yunḳaƶūne kurtarılmazlar ن ق ذ
TÜRKÇE OKUNUŞ
43. vein neşe' nugriḳhüm felâ ṣarîḫa lehüm velâ hüm yünḳaẕûn.
DİYANET VAKFI
43. Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.
DİYANET İŞLERİ
43. Dilesek, onları suda boğardık; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
43. Eğer dilesek onları boğarız da o zaman ne onların feryadına yetişen bulunur, ne de onlar kurtarılır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
43. Dilersek sulara boğarız onları da ne bir imdatlarına yeten olur, ne de kurtarılır onlar.
ALİ BULAÇ
43. Eğer dilersek onları batırır-boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de kurtulabilirler.
SÜLEYMAN ATEŞ
43. Dilesek onları (suda) boğarız, ne kendilerine imdad (eden) olur, ne de kurtarılırlar.
GÜLTEKİN ONAN
43. Eğer dilersek onları batırır-boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de kurtulabilirler.
SUAT YILDIRIM
43. Şayet dileseydik onları boğardıkNe feryatlarına koşan bir kimse bulabilir, ne de başka türlü kurtarılırlardı.