KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَالْيَوْمَ felyevme o gün ي و م
لَا  
يَمْلِكُ yemliku gücü yetmez م ل ك
بَعْضُكُمْ beǎ’Dukum birinizin ب ع ض
لِبَعْضٍ libeǎ’Din diğerine ب ع ض
نَفْعًا nef’ǎn bir fayda vermeye ن ف ع
وَلَا ve lā ve yetmez  
ضَرًّا Derran zarar vermeğe ض ر ر
وَنَقُولُ ve neḳūlu biz deriz ق و ل
لِلَّذِينَ lilleƶīne kimselere  
ظَلَمُوا Zalemū zulmedenlere ظ ل م
ذُوقُوا ƶūḳū tadın ذ و ق
عَذَابَ ǎƶābe azabını ع ذ ب
النَّارِ n-nāri ateş ن و ر
الَّتِي lletī  
كُنْتُمْ kuntum olduğunuz ك و ن
بِهَا bihā onu  
تُكَذِّبُونَ tukeƶƶibūne yalanlamakta ك ذ ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
42. felyevme lâ yemlikü ba`ḍuküm liba`ḍin nef`av velâ ḍarrâ. veneḳûlü lilleẕîne żalemû ẕûḳû `aẕâbe-nnâri-lletî küntüm bihâ tükeẕẕibûn.
DİYANET VAKFI
42. Bugün birbirinize ne fayda, ne de zarar vermeye gücünüz yeter. Biz zalim olanlara, yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın! diyeceğiz.
DİYANET İŞLERİ
42. Zalimlere: "Yalanladığınız ateşin azabını tadın, bugün birbirinize ne fayda ve ne de zarar verebilirsiniz" deriz.
ELMALILI HAMDI YAZIR
42. İşte o gün birbirinize ne bir menfaate, ne de bir zarara sahip olabilirsiniz. Ve biz o zulmedenlere: "Tadın bakalım o yalan deyip durduğunuz ateşin azabını!" deriz.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
42. İşte bugün birbirinize ne bir faydanız dokunabilir, ne bir zararınız ve zulmedenlere, tadın yalanladığınız ateşin azabını deriz.
ALİ BULAÇ
42. Artık bugün, bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar sağlamaya gücü yetmez. Biz de o zulmedenlere deriz ki: "Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın."
SÜLEYMAN ATEŞ
42. O gün birinizin, diğerine ne bir fayda, ne de zarar vermeğe gücü yeter. Biz zulmedenlere: "Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın!" deriz.
GÜLTEKİN ONAN
42. Artık bugün bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar sağlamaya gücü yetmez. Biz de o zulmedenlere deriz ki: "Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın."
SUAT YILDIRIM
42. İşte bugün kiminiz kiminize ne fayda, ne de zarar vermeye güç yetiremezsiniz.O kâfirlere de diyeceğiz ki: “Yalan saydığınız o ateş azabını tadın da yalan mıymış gerçek miymiş söyleyin bakalım!”(32,20)