KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَكُلًّا fekullen nitekim hepsini ك ل ل
أَخَذْنَا eḣaƶnā yakaladık ا خ ذ
بِذَنْبِهِ biƶenbihi günahıyla ذ ن ب
فَمِنْهُمْ feminhum onlardan  
مَنْ men kiminin  
أَرْسَلْنَا erselnā gönderdik ر س ل
عَلَيْهِ ǎleyhi üstüne  
حَاصِبًا HāSiben taş yağdıran bir fırtına ح ص ب
وَمِنْهُمْ ve minhum ve onlardan  
مَنْ men kimini  
أَخَذَتْهُ eḣaƶethu yakaladı ا خ ذ
الصَّيْحَةُ S-SayHatu korkunç bir ses ص ي ح
وَمِنْهُمْ ve minhum ve onlardan  
مَنْ men kimini  
خَسَفْنَا ḣasefnā batırdık خ س ف
بِهِ bihi onunla  
الْأَرْضَ l-erDe yere ا ر ض
وَمِنْهُمْ ve minhum ve onlardan  
مَنْ men kimini  
أَغْرَقْنَا eğraḳnā boğduk غ ر ق
وَمَا ve mā ve  
كَانَ kāne değildi ك و ن
اللَّهُ llahu Allah  
لِيَظْلِمَهُمْ liyeZlimehum onlara zulmedecek ظ ل م
وَلَٰكِنْ velākin fakat  
كَانُوا kānū onlar ك و ن
أَنْفُسَهُمْ enfusehum kendi kendilerine ن ف س
يَظْلِمُونَ yeZlimūne zulmediyorlardı ظ ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
40. feküllen eḫaẕnâ biẕembih. feminhüm men erselnâ `aleyhi ḥâṣibâ. veminhüm men eḫaẕethu-ṣṣayḥah. veminhüm men ḫasefnâ bihi-l'arḍ. veminhüm men agraḳnâ. vemâ kâne-llâhü liyażlimehüm velâkin kânû enfüsehüm yażlimûn.
DİYANET VAKFI
40. Nitekim, onlardan her birini günahı sebebiyle cezalandırdık. Kiminin üzerine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine zulmediyorlardı.
DİYANET İŞLERİ
40. Her birini günahı sebebiyle yakaladık; kimine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini bir çığlık yok etti, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Onlara, Allah zulmetmiyordu, fakat onlar kendilerine yazık ediyorlardı.
ELMALILI HAMDI YAZIR
40. Nitekim onlardan herbirini günahları sebebiyle suç üstü yakaladık: Kiminin üzerine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine yazık ediyorlardı.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
40. Hepsini de suçları yüzünden helak ettik. Onlardan, üstlerine kasırgayla taş yağdırdıklarımız var ve onlardan, bir bağırışla helak olanlar var ve onlardan yere geçirdiğimiz var ve onlardan sulara garkettiğimiz var ve Allah zulmetmemişti onlara ve fakat onlar, kendi kendilerine zulmetmişlerdi.
ALİ BULAÇ
40. İşte Biz, onların her birini kendi günahıyla yakalayıverdik. Böylece onlardan kiminin üstüne taş fırtınası gönderdik, kimini şiddetli bir çığlık sarıverdi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmedici değildi, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.
SÜLEYMAN ATEŞ
40. Nitekim hepsini günahiyle yakaladık. Onlardan kiminin üstüne taş yağdıran bir fırtına gönderdik, kimini korkunç ses yakaladı, kimini yere batırdık, kimini de boğduk. Allah onlara zulmedecek değildi; fakat onlar, kendi kendilerine zulmediyorlardı.
GÜLTEKİN ONAN
40. İşte biz, onların her birini kendi günahıyla yakalayıverdik. Böylece onlardan kiminin üstüne taş fırtınası gönderdik, kimini şiddetli bir çığlık sarıverdi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Tanrı onlara zulmedici değildi, ancak onlar kendi nefslerine zulmediyorlardı.
SUAT YILDIRIM
40. Onlardan her birini kendi suçu sebebiyle cezaya çarptırdık:Kiminin üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik,kimini korkunç bir gürültü bastırıverdi,kimini yerin dibine geçirdik,kimini de suda boğduk.Allah onlara zulmetmedi, onlar asıl kendi kendilerine zulmettiler.