KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
رِجَالٌ ricālun erkekler ki ر ج ل
لَا  
تُلْهِيهِمْ tulhīhim kendilerini alıkoymaz ل ه و
تِجَارَةٌ ticāratun ticaret ت ج ر
وَلَا ve lā ve ne de  
بَيْعٌ bey’ǔn alışveriş ب ي ع
عَنْ ǎn -tan  
ذِكْرِ ƶikri anmak- ذ ك ر
اللَّهِ llahi Allah’ı  
وَإِقَامِ ve iḳāmi ve kılmaktan ق و م
الصَّلَاةِ S-Salāti namaz ص ل و
وَإِيتَاءِ ve ītāi ve vermekten ا ت ي
الزَّكَاةِ z-zekāti zekat ز ك و
يَخَافُونَ yeḣāfūne onlar korkarlar خ و ف
يَوْمًا yevmen günden ي و م
تَتَقَلَّبُ teteḳallebu ters döneceği ق ل ب
فِيهِ fīhi onda  
الْقُلُوبُ l-ḳulūbu yüreklerin ق ل ب
وَالْأَبْصَارُ vel’ebSāru ve gözlerin ب ص ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
37. ricâlül lâ tülhîhim ticâratüv velâ bey`un `an ẕikri-llâhi veiḳâmi-ṣṣalâti veîtâi-zzekâti yeḫâfûne yevmen teteḳallebü fîhi-lḳulûbü vel'ebṣâr.
DİYANET VAKFI
37. Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.
DİYANET İŞLERİ
37. Bunları ne ticaret ve ne de alışveriş Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekat vermekten alıkoyar. Bunlar, gönüllerin ve gözlerin döneceği günden korkarlar.
ELMALILI HAMDI YAZIR
37. Birtakım insanlar (Allahı tesbih ederler) ki, ne ticaret ne de alış veriş onları Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
37. Öyle erler vardır ki onları ne ticaret, ne alımsatım, Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz, gönüllerin ve gözlerin döneceği günden korkar onlar.
ALİ BULAÇ
37. (Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar.
SÜLEYMAN ATEŞ
37. Kendilerini ne ticaretin, ne de alışverişin Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekat vermekten alıkoymadığı erkekler. (Onlar), yüreklerin ve gözlerin (dehşetten) ters döneceği günden korkarlar.
GÜLTEKİN ONAN
37. (Öyle) Erkekler ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Tanrı'yı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar kalplerin ve gözlerin çevrileceği (tetekallebu )[dehşetten allak bullak olacağı] günden korkarlar.
SUAT YILDIRIM
37. O nûra, Allah'ın yükseltilmesine ve içlerinde kutlu isminin zikredilmesine izin verdiği evlerde (mescidlerde) kavuşulur. Oralarda, sabah akşam O’nun şanını yücelterek tenzih eden öyle yiğitler vardır ki, ne ticaretler, ne alım ve satımlar onları Allah’ı zikretmekten, namazı hakkıyla ifa etmekten, zekâtı vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin dehşetten halden hale döneceği, alt üst olacağı bir günden endişe ederler. (39,47; 73,40; 18,14,42; 76,10; 62,9; 63, 9; 72,18)