TÜRKÇE OKUNUŞ |
36. ḳul inne rabbî yebsüṭu-rrizḳa limey yeşâü veyaḳdiru velâkinne ekŝera-nnâsi lâ ya`lemûn.
|
|
DİYANET VAKFI |
36. De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
36. De ki: "Şüphesiz Rabbim rızkı dilediğine genişletir ve bir ölçüye göre verir, fakat insanların çoğu bilmezler."
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
36. De ki: "Rabbim rızkı dilediğine genişletir, dilediğine sıkar. Fakat insanların çoğu bilmezler."
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
36. De ki: Şüphe yok ki Rabbim, dilediğinin rızkını bollaştırır, dilediğinin daraltır ve fakat insanların çoğu bilmez.
|
|
ALİ BULAÇ |
36. De ki: "Şüphesiz benim Rabbim rızkı dilediğine genişletir-yayar ve kısar da. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar."
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
36. De ki: "Rabbim dilediğine rızkı yayar ve (dilediğine) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler, (sanırlar ki mal ve evlad çokluğu şeref ve büyüklük sebebidir.)"
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
36. De ki: "Şüphesiz benim rabbim rızkı dilediğine genişletir / yayar veya kısar / daraltır / kısıtlar. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar."
|
|
SUAT YILDIRIM |
36. De ki: “Rabbim dilediği kimsenin rızkını, nasibini bollaştırır, dilediğinin nasibini kısar. Ama insanların ekserisi bu gerçeği bilmezler.”
|
|