TÜRKÇE OKUNUŞ |
36. heyhâte heyhâte limâ tû`adûn.
|
|
DİYANET VAKFI |
36. "Bu size vadedilen (öldükten sonra yeniden dirilmek, gerçek olmaktan) çok uzak!"
|
|
DİYANET İŞLERİ |
36. "Oysa tehdit edildiğiniz şey ne kadar, hem de ne kadar uzak!"
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
36. "Heyhât o size vaad edilen şey ne kadar uzak!"
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
36. Size vaadedilen şey, gerçekten ne de uzak, ne de uzak.
|
|
ALİ BULAÇ |
36. "Heyhat, size va'dedilen şeye heyhat..."
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
36. Heyhat, o size va'dedilen şey ne kadar uzak!
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
36. "Heyhat, size vaadedilen şeye heyhat..."
|
|
SUAT YILDIRIM |
36. “Heyhat! Heyhat! Size vâd edilen şey ne kadar da uzak!”
|
|