KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَدَخَلَ ve deḣale ve girdi د خ ل
مَعَهُ meǎhu onunla beraber  
السِّجْنَ s-sicne zindana س ج ن
فَتَيَانِ feteyāni iki genç daha ف ت ي
قَالَ ḳāle dedi ki ق و ل
أَحَدُهُمَا eHaduhumā onlardan biri ا ح د
إِنِّي innī şüphesiz ben  
أَرَانِي erānī düşümde görüyorum ر ا ي
أَعْصِرُ eǎ’Siru sıktığımı ع ص ر
خَمْرًا ḣamran şarap خ م ر
وَقَالَ ve ḳāle ve dedi ق و ل
الْاخَرُ l-āḣaru öteki de ا خ ر
إِنِّي innī ben de  
أَرَانِي erānī görüyorum ki ر ا ي
أَحْمِلُ eHmilu taşıyorum ح م ل
فَوْقَ fevḳa üstünde ف و ق
رَأْسِي ra’sī başımın ر ا س
خُبْزًا ḣubzen ekmek خ ب ز
تَأْكُلُ te’kulu yiyor ا ك ل
الطَّيْرُ T-Tayru kuşlar ط ي ر
مِنْهُ minhu ondan  
نَبِّئْنَا nebbi’nā bize haber ver ن ب ا
بِتَأْوِيلِهِ bite’vīlihi bunun yorumunu ا و ل
إِنَّا innā zira biz  
نَرَاكَ nerāke seni görüyoruz ر ا ي
مِنَ mine  
الْمُحْسِنِينَ l-muHsinīne güzel davrananlardan ح س ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
36. vedeḫale me`ahü-ssicne feteyân. ḳâle eḥadühümâ innî erânî a`ṣiru ḫamrâ. veḳâle-l'âḫaru innî erânî aḥmilü fevḳa ra'sî ḫubzen te'külu-ṭṭayru minh. nebbi'nâ bite'vîlih. innâ nerâke mine-lmuḥsinîn.
DİYANET VAKFI
36. Onunla birlikte zindana iki delikanlı daha girdi. Onlardan biri dedi ki: Ben (rüyada) şarap sıktığımı gördüm. Diğeri de: Ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver. Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz, dedi.
DİYANET İŞLERİ
36. Hapse, onunla beraber, iki genç daha girdi. Biri, "Rüyamda şaraplık üzüm sıktığımı gördüm" dedi; diğeri "Başımın üzerinde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm" dedi. "Bize bunu yorumla; senin iyi bir kimse olduğunu görüyoruz"
ELMALILI HAMDI YAZIR
36. Zindana onunla birlikte iki delikanlı daha girdi. Birisi dedi ki: "Rüyada kendimi şarap sıkarken gördüm". Öteki de dedi ki: "Ben de başımın üstünde ekmek taşıdığımı, kuşların da ondan yediğini gördüm. Bize bunun yorumunu haber ver. Çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
36. Ve onunla beraber zindana iki de delikanlı girmişti. Bunların biri, ben dedi, rüyamda gördüm, şarap yapmak için üzüm sıkıyormuşum ve öbürü ben de dedi, rüyamda gördüm, başımda ekmek var, kuşlar gelip tepemdeki ekmeği yiyormuş. Bunları yor bize, çünkü biz seni görüyoruz ki iyilik edenlerdensin.
ALİ BULAÇ
36. Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti. Biri: "Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm." dedi. Öbürü: "Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi" dedi. "Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz."
SÜLEYMAN ATEŞ
36. Onunla beraber iki genç daha zindana girdi. Onlardan biri dedi ki: "Ben düşümde şarap sıktığımı görüyorum." Öteki de: "Ben de, görüyorum ki başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor. Bunun yorumunu bize haber ver, zira biz seni güzel davranan(iyi rü'ya yoran)lardan görüyoruz." dedi.
GÜLTEKİN ONAN
36. Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti. Biri: "Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm" dedi. Öbürü: "Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi" dedi. "Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni iyilik yapanlardan görmekteyiz."
SUAT YILDIRIM
36. Hapishaneye onunla beraber iki genç de girmişti. Onlardan biri: “Ben rüyamda, kendimi şarap yapmak için üzüm sıkarken gördüm.”Öbürü de: “Ben de başımın üstünde ekmek taşıdığımı ve bu ekmeği kuşların gagaladığını gördüm. Ne olur, bu rüyamızın tabirini bildir, doğrusu biz seni iyi insanlardan biri olarak görüyoruz.” dediler.