TÜRKÇE OKUNUŞ |
35. ŝümme bedâ lehüm mim ba`di mâ raevu-l'âyâti leyescününnehû ḥattâ ḥîn.
|
|
DİYANET VAKFI |
35. Sonunda (aziz ve arkadaşları) kesin delilleri görmelerine rağmen (halkın dedikodusunu kesmek için yine de) onu bir zamana kadar mutlaka zindana atmaları kendilerine uygun göründü.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
35. Sonra, kadının ailesi delilleri Yusuf'un lehinde gördüğü halde, onu bir süre için hapsetmeyi uygun buldu.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
35. Bu kadar delili gördükleri halde, sonra yine de Yusuf'u bir süre için zindana atma düşüncesi ağır bastı.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
35. Sonra onun suçsuzluğuna dair bunca deliller görmekle beraber gene de bir müddet hapsedilmesini muvafık bir tedbir saydılar.
|
|
ALİ BULAÇ |
35. Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü)ağır bastı.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
35. Sonra (aziz Kıtfir ve adamları, Yusuf'un masumluğu hakkındaki) bu delilleri gördükleri halde yine onu bir süre zindana atmaları kendilerine uygun geldi.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
35. Sonra onlarda [Yusuf'un iffettine ilişkin] ayetleri görmelerinin ardından mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı.
|
|
SUAT YILDIRIM |
35. Sonra, vezir ve arkadaşları bunca kesin deliller görmelerine rağmen, dedikoduları kesmek gayesiyle, bir müddet için onu hapse atmayı uygun buldular.
|
|