TÜRKÇE OKUNUŞ |
32. yürîdûne ey yuṭfiû nûra-llâhi biefvâhihim veye'be-llâhü illâ ey yütimme nûrahû velev kerihe-lkâfirûn.
|
|
DİYANET VAKFI |
32. Allah'ın nurunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler hoşlanmasalar da Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
32. Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Kafirler istemese de Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
32. Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, Allah da razı olmuyor. Fakat kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlamayı diliyor.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
32. İsterler ki Allah'ın nurunu nefesleriyle söndürsünler, halbuki Allah, kafirler istemese de, onlara zor gelse de nurunu yüceltip itmam etmekten başka hiçbir şeye razı değildir.
|
|
ALİ BULAÇ |
32. Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
32. Allah'ın nurunu ağızlariyle söndürmek istiyorlar. Halbuki, kafirler hoşlanmasa da Allah, mutlaka nurunu tamamlamak ister, (bundan başka bir şeye razı olmaz).
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
32. Ağızlarıyla Tanrı'nın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Tanrı, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.
|
|
SUAT YILDIRIM |
32. Onlar Allah'ın nûrunu ağızlarıyla üfleyip söndürmek isterler.Allah ise, nûrunu tam parlatmaktan başka bir şeye razı olmaz.Kâfirler isterse hoşlanmasınlar! (8,8)
|
|