KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِذَا ve iƶā ve zaman  
قِيلَ ḳīle dendiği ق و ل
إِنَّ inne şüphesiz  
وَعْدَ veǎ’de va’di و ع د
اللَّهِ llahi Allah’ın  
حَقٌّ Haḳḳun gerçektir ح ق ق
وَالسَّاعَةُ ve ssāǎtu ve sa’atte س و ع
لَا yoktur  
رَيْبَ raybe şüphe ر ي ب
فِيهَا fīhā onda  
قُلْتُمْ ḳultum demiştiniz ق و ل
مَا  
نَدْرِي nedrī bilmiyoruz د ر ي
مَا nedir  
السَّاعَةُ s-sāǎtu Sa’at س و ع
إِنْ in hayır  
نَظُنُّ neZunnu sanıyoruz ki ظ ن ن
إِلَّا illā sadece  
ظَنًّا Zennen bir kuruntudur ظ ن ن
وَمَا ve mā ve değiliz  
نَحْنُ neHnu biz  
بِمُسْتَيْقِنِينَ bimusteyḳinīne inananlardan ي ق ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
32. veiẕâ ḳîle inne va`de-llâhi ḥaḳḳuv vessâ`atü lâ raybe fîhâ ḳultüm mâ nedrî me-ssâ`atü in neżunnü illâ żannâ vemâ naḥnü bimüsteyḳinîn.
DİYANET VAKFI
32. "Allah'ın vadi gerçektir, kıyamet gününde şüphe yoktur" dendiği zaman: Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz onun bir tahminden ibaret olduğunu sanıyoruz, (onun hakkında) kesin bir bilgi elde etmiş değiliz, demiştiniz.
DİYANET İŞLERİ
32. "Doğrusu Allah'ın verdiği söz gerçektir, kıyamet saati şüphe götürmez" dendiği zaman: "Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, yalnız yoktur sanıyoruz, buna dair kesin bir bilgi elde etmiş değiliz" derdiniz.
ELMALILI HAMDI YAZIR
32. Allah'ın vaadi gerçektir. "O kıyâmetin geleceğinde şüphe yoktur." denildiğinde "Kıyamet nedir bilmiyoruz." Yalnız bir zandan ibârettir sanıyoruz. Fakat bu hususta kesin bir bilgimiz yok." derdiniz.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
32. Ve size, şüphe yok ki Allah'ın vaadi gerçektir ve kıyamette şüphe yoktur dendi mi, kıyamet nedir derdiniz, bilmiyoruz ki, ancak bir zanda bulunmadayız ve biz, iyideniyiye bilmedik, anlamadık ki.
ALİ BULAÇ
32. "Gerçekten Allah'ın va'di haktır, kıyamet-saatinde hiçbir kuşku yoktur" denildiği zaman, siz: "Kıyamet-saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)da bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz" demiştiniz.
SÜLEYMAN ATEŞ
32. Allah'ın va'di gerçektir, (Duruşma) sa'at(inin geleceğin)de şüphe yoktur dendiği zaman: "Sa'at nedir, bilmiyoruz, (onu) sadece (bir kuruntu) sanıyoruz biz ona inanmıyoruz" demiştiniz ha?!"
GÜLTEKİN ONAN
32. "Gerçekten Tanrı'nın vaadi haktır, kıyamet-saatinde hiç bir kuşku yoktur" denildiği zaman, siz: "Kıyamet-saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)da bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz" demiştiniz.
SUAT YILDIRIM
32. Size: “Allah'ın vâdi gerçektir, kıyamet (dirilme) saati mutlaka gelecektir” denildiğinde siz: “Kıyamet neymiş bilmeyiz, biz olsa olsa bir zan ve tahminde bulunabiliriz, ama biz kesin bir tarzda ona inanmayız.” demiştiniz.