TÜRKÇE OKUNUŞ |
29. velâ tec`al yedeke maglûleten ilâ `unüḳike velâ tebsuṭhâ külle-lbesṭi fetaḳ`ude melûmem maḥsûrâ.
|
|
DİYANET VAKFI |
29. Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
29. Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma, yoksa pişman olur, açıkta kalırsın.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
29. Elini boynuna asıp bağlama (cimri olma), hem de onu büsbütün açıp saçma (israf etme); aksi halde kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
29. Elini boynuna bağlama, tamamıyla da açma, sonra kendini kınar ve birşeye gücün yetmeyerek pişman bir halde otururkalırsın.
|
|
ALİ BULAÇ |
29. Elini boynunda bağlanmış olarak kılma, büsbütün de açık tutma. Sonra kınanır, hasret (pişmanlık) içinde kalakalırsın.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
29. El(ler)ini boynuna bağlanmış yapma, tamamen de açma, sonra kınanır, hasret içinde kalırsın.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
29. Elini boynunda bağlanmış olarak kılma, büsbütün de açık tutma. Sonra kınanır, hasret (pişmanlık) içinde kalakalırsın.
|
|
SUAT YILDIRIM |
29. Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma ki herkes tarafından ayıplanan, kaybettiklerine hasret çeken bir hale düşmeyesin.
|
|