KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
ضَرَبَ Derabe misal verdi ض ر ب
لَكُمْ lekum size  
مَثَلًا meṧelen bir benzetmeyle م ث ل
مِنْ min -den  
أَنْفُسِكُمْ enfusikum kendiniz- ن ف س
هَلْ hel -mı dır?  
لَكُمْ lekum sizin için var-  
مِنْ min -dan  
مَا  
مَلَكَتْ meleket bulunanlarköleler- م ل ك
أَيْمَانُكُمْ eymānukum sizin ellerinde ي م ن
مِنْ min -dan  
شُرَكَاءَ şurakāe ortaklar- ش ر ك
فِي  
مَا şeylerde  
رَزَقْنَاكُمْ razeḳnākum sizi rızıklandırdığımız ر ز ق
فَأَنْتُمْ feentum sizinle  
فِيهِ fīhi onda  
سَوَاءٌ sevāun eşit olan س و ي
تَخَافُونَهُمْ teḣāfūnehum onlardan çekindiğiniz خ و ف
كَخِيفَتِكُمْ keḣīfetikum çekindiğiniz gibi خ و ف
أَنْفُسَكُمْ enfusekum birbirinizden ن ف س
كَذَٰلِكَ keƶālike işte böyle  
نُفَصِّلُ nufeSSilu biz açıklıyoruz ف ص ل
الْايَاتِ l-āyāti ayetleri ا ي ي
لِقَوْمٍ liḳavmin bir toplum için ق و م
يَعْقِلُونَ yeǎ’ḳilūne aklını kullanan ع ق ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
28. ḍarabe leküm meŝelem min enfüsiküm. hel leküm mim mâ meleket eymânüküm min şürakâe fî mâ razaḳnâküm feentüm fîhi sevâün teḫâfûnehüm keḫîfetiküm enfüseküm. keẕâlike nüfeṣṣilü-l'âyâti liḳavmiy ya`ḳilûn.
DİYANET VAKFI
28. Allah size kendinizden bir temsil getirmektedir: Mülkiyetiniz altında bulunan köleler içinde, size verdiğimiz rızıklarda -birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz derecede sizinle eşit (haklara sahip)- ortaklarınız var mı? İşte biz ayetlerimizi, aklını kullanacak bir kavim için böylece açıklıyoruz.
DİYANET İŞLERİ
28. Allah size kendinizden bir misal vermektedir: Size verdiğimiz rızıklarda, emrinizde bulunan kölelerinizin de eşit surette hak sahibi olmalarına razı olur ve birbirinizi saydığınız gibi bu ortaklarınızı sayar mısınız? Düşünen millete ayetleri böylece uzun uzadıya açıklarız.
ELMALILI HAMDI YAZIR
28. Allah, size kendinizden bir misâl verdi: Hiç size rızık olarak verdiğimiz şeylerde elleriniz altındaki kölelerinizden ortaklarınız bulunur da onlarla siz eşit olur, aranızda birbirinizi saydığınız gibi, onları da sayar mısınız? İşte biz, düşünecek bir kavim için âyetleri böyle açıklıyoruz.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
28. Size, kendinize ait birşeyle örnek getirmede: Kölelerinizden, cariyelerinizden, sizi rızıklandırdığımız şeylerde size ortak olanlar var mı ve siz, o mallarda, onlarla bir olur musunuz, onları mallarınıza ortak eder de onlar da, sizin korkup titrediğiniz gibi o malların üstüne korkup titrerler mi? İşte, akıl eden topluluğa delilleri böylece tekrarlayıp açıklarız.
ALİ BULAÇ
28. Size kendi nefislerinizden bir örnek verdi: "Size rızık olarak verdiğimiz şeylerde, sağ ellerinizin malik olduklarınızdan, sizinle eşit olup kendi kendinizden korktuğunuz gibi kendilerinden de korktuğunuz (veya çekinip saygı duyduğunuz) ortaklar var mıdır? “İşte Biz, aklını kullanabilen bir kavim için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
SÜLEYMAN ATEŞ
28. Size kendinizden bir misal verdi: (Bakın) size verdiğimiz rızıklarda; sizin ellerinizin altında bulunan(köleler, hizmetçi)lerden sizinle eşit derecede (yönetim hakkına sahip) olan, birbiriniz(in hakkına dokunmak)dan çekindiğiniz gibi onlar(ın hakkına dokunmak)dan da çekindiğiniz ortaklar var mı (ki tutup kendi mülkümüzde, saltanatımızda bize ortaklar atfediyorsunuz, kendi kullarımızı, yaratıklarımızı bize eş koşuyorsunuz)? İşte biz, aklını kullanan bir toplum için ayetleri böyle açıklıyoruz.
GÜLTEKİN ONAN
28. Size kendi nefslerinizden bir örnek verdi: "Size rızık olarak verdiğimiz şeylerde, sağ ellerinizin malik olduklarınızdan, sizinle eşit olup kendi kendinizden korktuğunuz gibi kendilerinden de korktuğunuz (veya çekinip saygı duyduğunuz) ortaklar var mıdır? İşte biz, akleden bir kavim için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
SUAT YILDIRIM
28. Bakın, Allah size kendi hayatınızdan bir temsil getiriyor: Hiç, elinizin altındaki köle ve hizmetçilerden, size nasib ettiğimiz servette, onların payları da sizinki ile eşit olacak derecede, kendinize ortak yaptığınız, kendinize itibar ettiğiniz kadar onlara da itibar edip saydığınız ortaklarınız var mıdır?İşte Biz aklını kullanan kimseler için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.