KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
لِيَشْهَدُوا liyeşhedū şahit olmaları için ش ه د
مَنَافِعَ menāfiǎ birtakım faydalara ن ف ع
لَهُمْ lehum kendileri için  
وَيَذْكُرُوا ve yeƶkurū ve anmaları için ذ ك ر
اسْمَ isme adını س م و
اللَّهِ llahi Allah’ın  
فِي  
أَيَّامٍ eyyāmin günlerde ي و م
مَعْلُومَاتٍ meǎ’lūmātin belirli ع ل م
عَلَىٰ ǎlā üzerine  
مَا şeyleri  
رَزَقَهُمْ razeḳahum onlara rızık olarak verilen ر ز ق
مِنْ min -dan  
بَهِيمَةِ behīmeti yürüyen ب ه م
الْأَنْعَامِ l-en’ǎāmi hayvanlar- ن ع م
فَكُلُوا fekulū yeyin ا ك ل
مِنْهَا minhā onlardan  
وَأَطْعِمُوا ve eT’ǐmū ve yedirin ط ع م
الْبَائِسَ l-bāise sıkıntı içinde bulunan ب ا س
الْفَقِيرَ l-feḳīra fakire ف ق ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
28. liyeşhedû menâfi`a lehüm veyeẕkürü-sme-llâhi fî eyyâmim ma`lûmâtin `alâ mâ razeḳahüm mim behîmeti-l'en`âm. fekülû minhâ veaṭ`imü-lbâise-lfeḳîr.
DİYANET VAKFI
28. Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansanlar. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.
DİYANET İŞLERİ
28. Taki kendi menfaatlerine şahid olsunlar; Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yiyin, çaresiz kalmış yoksulu da doyurun.
ELMALILI HAMDI YAZIR
28. Ta ki kendilerine ait birtakım menfaatlere şahid olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de onlardan yiyin, yoksulu, fakiri de doyurun.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
28. Gelsinler de kendilerine ait olan menfaatleri elde etsinler ve kendilerine rızık olarak verilen dört ayaklı hayvanları, muayyen günlerde Allah'ın adını anarak kessinler. Yiyin artık onlardan ve yokyoksul fakiri de doyurun.
ALİ BULAÇ
28. Kendileri için birtakım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
SÜLEYMAN ATEŞ
28. Ki kendileri için birtakım faydalara tanık olsunlar ve (Allah'ın) kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. Onlardan yeyin, sıkıntı içinde bulunan fakire de yedirin.
GÜLTEKİN ONAN
28. Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Tanrı'nın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
SUAT YILDIRIM
28. Zira Biz vaktiyle İbrâhim'e Beytullahın yerini belirlediğimiz zaman: “Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben’im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz tut!” Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Siz de onların etinden hem kendiniz yiyin, hem de yoksula ve fakire yedirin. (3,96-97; 2,127; 2,198; 6,143) {KM, Levililer 1, 9.13.17}