KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
قَالَ ḳāle Davud dedi ki ق و ل
لَقَدْ leḳad andolsun  
ظَلَمَكَ Zalemeke sana zulmetmiştir ظ ل م
بِسُؤَالِ bisuāli istemekle س ا ل
نَعْجَتِكَ neǎ’cetike senin koyununu ن ع ج
إِلَىٰ ilā  
نِعَاجِهِ niǎācihi kendi koyunlarına ن ع ج
وَإِنَّ ve inne ve zaten  
كَثِيرًا keṧīran çoğu ك ث ر
مِنَ mine  
الْخُلَطَاءِ l-ḣuleTāi karıştıranortakların خ ل ط
لَيَبْغِي leyebğī zulmederler ب غ ي
بَعْضُهُمْ beǎ’Duhum biri ب ع ض
عَلَىٰ ǎlā üzerine  
بَعْضٍ beǎ’Din diğeri ب ع ض
إِلَّا illā yalnız bunun dışındadır  
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
امَنُوا āmenū inananlar ا م ن
وَعَمِلُوا ve ǎmilū ve yapanlar ع م ل
الصَّالِحَاتِ S-SāliHāti iyi işler ص ل ح
وَقَلِيلٌ ve ḳalīlun ve azdır ق ل ل
مَا ne kadar  
هُمْ hum onlar  
وَظَنَّ ve Zenne ve sandı ظ ن ن
دَاوُودُ dāvūdu Davud  
أَنَّمَا ennemā  
فَتَنَّاهُ fetennāhu kendisini denediğimizi ف ت ن
فَاسْتَغْفَرَ festeğfera mağfiret diledi غ ف ر
رَبَّهُ rabbehu Rabbinden ر ب ب
وَخَرَّ ve ḣarra ve kapandı خ ر ر
رَاكِعًا rākiǎn eğilerek secdeye ر ك ع
وَأَنَابَ ve enābe ve bize döndü ن و ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
24. ḳâle leḳad żalemeke bisüâli na`cetike ilâ ni`âcih. veinne keŝîram mine-lḫuleṭâi leyebgî ba`ḍuhüm `alâ ba`ḍin ille-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti veḳalîlüm mâ hüm. veżanne dâvûdü ennemâ fetennâhü festagfera rabbehû veḫarra râki`av veenâb.
DİYANET VAKFI
24. Davud: Andolsun ki, senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana haksızlıkta bulunmuştur. Doğrusu ortakçıların çoğu, birbirlerinin haklarına tecavüz ederler. Yalnız iman edip de iyi işler yapanlar müstesna. Bunlar da ne kadar az! dedi. Davud, kendisini denediğimizi sandı ve Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapandı, tevbe edip Allah'a yöneldi.
DİYANET İŞLERİ
24. Davud: "And olsun ki, senin dişi koyununu kendi dişi koyunlarına katmak istemekle sana haksızlıkta bulunmuştur. Doğrusu ortakçıların çoğu birbirlerinin haklarına tecavüz ederler. İnanıp yararlı iş işleyenler bunun dışındadır ki sayıları da ne kadar azdır!" demişti. Davud, Kendisini denediğimizi sanmıştı da, Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapanmış, tevbe etmiş, Allah'a yönelmişti.
ELMALILI HAMDI YAZIR
24. Davud dedi ki: "Doğrusu senin bir koyununu kendi koyunlarına katmak istemesiyle sana zulmetmiştir. Gerçekten bir cemiyette yaşayanların çoğu mutlaka birbirlerine haksızlık ediyorlar. Ancak iman edip de salih amel işleyenler başka. Ama onlar da pek az." Davud, bizim kendisini imtihan ettiğimizi sanmıştı. Hemen Rabbinden mağfiret diledi, rüku ederek yere kapandı, tevbe ile Allah'a yöneldi.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
24. Dedi ki: Senin dişi koyununu, kendi koyunlarına katmayı istemekle gerçekten de zulmetmiş sana ve şüphesiz ki ortakların çoğu, birbirinin hakkına tecavüz eder, ancak inanan ve iyi işlerde bulunanlar müstesna ve fakat bunlar da pek azdır ve Davud, biz, kendisini sınadık sandı da Rabbinden yarlıganma diledi ve eğilerek yere kapandı ve Rabbine döndü.
ALİ BULAÇ
24. (Davud) Dedi ki: "Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan (ortak)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır." Davud, gerçekten Bizim onu imtihan ettiğimizi sandı, böylece Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı ve (Bize gönülden) yönelip-döndü.
SÜLEYMAN ATEŞ
24. (Davud) dedi ki: "And olsun (o) senin, koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle sana zulmetmiştir. Zaten (mallarını birbirine) karıştıran(ortak)ların çoğu birbirine zulmederler. Yalnız inanıp iyi işler yapanlar bunun dışındadır ki, onlar da ne kadar azdır!" Davud, (bu hükümle) kendisini denediğimizi (kendisine bir bela vereceğimizi) sandı da Rabbinden mağfiret diledi, eğilerek secdeye kapandı ve tevbe edip (bize) döndü.
GÜLTEKİN ONAN
24. (Davud) Dedi ki: "Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan (ortak)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak inanıp salih amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır." Davud, gerçekten bizim onu imtihan ettiğimizi sandı, böylece rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı ve (bize gönülden) yönelip-döndü.
SUAT YILDIRIM
24. Dâvud: “Doğrusu, senin tek koyununu, kendi koyunlarına katmak istemekle o sana haksızlık etmiştir. Zaten malda ortak olanların çoğu birbirlerine haksızlık ederler. Ancak gerçekten iman edip makbul ve güzel davranışlarda bulunanlar böyle yapmazlar. Onlar da o kadar azdır ki!”Davud kendisini imtihan ettiğimizi anladı, derhal Rabbinden mağfiret diledi, eğilip secdeye kapandı ve Allah'a yöneldi.