KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَجَدْتُهَا ve cedtuhā onu buldum و ج د
وَقَوْمَهَا ve ḳavmehā ve kavmini ق و م
يَسْجُدُونَ yescudūne secde aderlerken س ج د
لِلشَّمْسِ lişşemsi güneşe ش م س
مِنْ min  
دُونِ dūni bırakıp د و ن
اللَّهِ llahi Allah’ı  
وَزَيَّنَ ve zeyyene ve süsledi ز ي ن
لَهُمُ lehumu onlara  
الشَّيْطَانُ ş-şeyTānu şeytan ش ط ن
أَعْمَالَهُمْ eǎ’mālehum işlerini ع م ل
فَصَدَّهُمْ fe Saddehum ve onları çevirdi ص د د
عَنِ ǎni -dan  
السَّبِيلِ s-sebīli doğru yol- س ب ل
فَهُمْ fehum bu yüzden onlar  
لَا  
يَهْتَدُونَ yehtedūne yola gelmiyorlar ه د ي
TÜRKÇE OKUNUŞ
24. vecettühâ veḳavmehâ yescüdûne lişşemsi min dûni-llâhi vezeyyene lehümü-şşeyṭânü a`mâlehüm feṣaddehüm `ani-ssebîli fehüm lâ yehtedûn.
DİYANET VAKFI
24. Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için doğru yolu bulamıyorlar.
DİYANET İŞLERİ
-22-23-24-25-26-. Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve milletinin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bunun için, doğru yolu bulamazlar. O çok büyük arşın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur" dedi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
22. Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: "Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
22. Derken hüthüt, çok geçmeden geldi de dedi ki: Senin henüz bilmediğin birşeyi öğrendim ve sana doğru bir haberle Sebe'den geliyorum.
ALİ BULAÇ
22. Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba'dan kesin bir haber getirdim."
SÜLEYMAN ATEŞ
22. Çok geçmeden (hüdhüd) geldi: "Ben, dedi, senin görmediğin bir şey gördüm ve Seba'dan sana gerçek bir haber getirdim.
GÜLTEKİN ONAN
22. Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba'dan kesin bir haber getirdim."
SUAT YILDIRIM
22. Derken, çok geçmeden Hüdhüd geldi: “Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den önemli ve kesin bir haber getirdim.”