KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
عَالِيَهُمْ ǎāliyehum üstlerinde vardır ع ل و
ثِيَابُ ṧiyābu giysiler ث و ب
سُنْدُسٍ sundusin ince ipekten  
خُضْرٌ ḣuDrun yeşil خ ض ر
وَإِسْتَبْرَقٌ ve istebraḳun ve kalın ipekten  
وَحُلُّوا ve Hullū ve takınmışlardır ح ل ي
أَسَاوِرَ esāvira bilezikler س و ر
مِنْ min -ten  
فِضَّةٍ fiDDetin gümüş- ف ض ض
وَسَقَاهُمْ ve seḳāhum ve onlara içirmiştir س ق ي
رَبُّهُمْ rabbuhum Rableri ر ب ب
شَرَابًا şerāben bir içki ش ر ب
طَهُورًا Tahūran tertemiz ط ه ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
21. `âliyehüm ŝiyâbü sündüsin ḫuḍruv veistebraḳ. veḥullû esâvira min fiḍḍah. veseḳâhüm rabbühüm şerâben ṭahûrâ.
DİYANET VAKFI
21. Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır; gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirir.
DİYANET İŞLERİ
21. Üzerlerinde ince yeşil ipekli, parlak atlastan elbiseler vardır; gümüş bileziklerle süslenmişlerdir Rableri onlara tertemiz içecekler içirir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
21. Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
21. Üstlerinde, ipincecik yeşil ve ipek elbiseler, kalın ipekten dokunmuş libaslar vardır ve gümüş bilezikler takınırlar ve Rableri, onları tertemiz bir şarapla suvarır.
ALİ BULAÇ
21. Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir şarab içirmiştir.
SÜLEYMAN ATEŞ
21. (Cennet ehlinin) Üstlerinde yeşil ipekten ince ve kalın giysiler var. Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirmiş(ve şöyle demiş)tir:
GÜLTEKİN ONAN
21. Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir şarab içirmiştir.
SUAT YILDIRIM
21. Elbiseleri ince veya kalın yeşil renkli ipeklerden, atlaslardandır. Gümüş bilezikler takınırlar. Onların Rabbi, kendilerine tertemiz bir içki ikram edip şöyle demiştir: “İşte bütün bunlar sizin mükâfatınızdır! Gayretleriniz makbul oldu.”