TÜRKÇE OKUNUŞ |
21. velenüẕîḳannehüm mine-l`aẕâbi-l'ednâ dûne-l`aẕâbi-l'ekberi le`allehüm yerci`ûn.
|
|
DİYANET VAKFI |
21. En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız; olur ki (imana) dönerler.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
21. Belki yollarından dönerler diye and olsun onlara büyük azabdan önce dünya azabından tattırırız.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
21. Şu bir gerçek ki, onlara o en büyük azabdan önce yakın azabdan (dünyada) da tattıracağız. Umulur ki, (kötülükten) dönerler.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
21. Biz, belki dönerler diye pek büyük azaptan önce de onlara yakın bir azabı tattıracağız mutlaka.
|
|
ALİ BULAÇ |
21. Andolsun, Biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azapdan önce, yakın (dünyevi) azaptan da taddıracağız.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
21. Belki dön(üp yola gel)irler diye, mutlaka onlara o büyük azabdan ayrı olarak, daha yakın azabı da taddıracağız.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
21. Andolsun, biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabdan önce, yakın (dünyevi) azabtan da tattıracağız.
|
|
SUAT YILDIRIM |
21. O kâfirlerin dönüş yapmaları ümidiyle, onlara en büyük azaptan önce, dünyada açlık, musîbet, esaret, ölüm gibi peşin bir azap tattıracağız.
|
|