KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِذَا ve iƶā zaman  
لَمْ lem  
تَأْتِهِمْ te’tihim onlara getirmediğin ا ت ي
بِايَةٍ biāyetin bir ayet ا ي ي
قَالُوا ḳālū derler ق و ل
لَوْلَا levlā keşke  
اجْتَبَيْتَهَا ctebeytehā bunu da derleseydin ya ج ب ي
قُلْ ḳul de ki ق و ل
إِنَّمَا innemā ben ancak  
أَتَّبِعُ ettebiǔ uyuyorum ت ب ع
مَا şeye  
يُوحَىٰ yūHā vahyolunana و ح ي
إِلَيَّ ileyye bana  
مِنْ min -den  
رَبِّي rabbī Rabbim- ر ب ب
هَٰذَا hāƶā bu Kur’an  
بَصَائِرُ beSāiru basiretlerdir ب ص ر
مِنْ min -den  
رَبِّكُمْ rabbikum Rabbiniz- ر ب ب
وَهُدًى ve huden ve yol göstericidir ه د ي
وَرَحْمَةٌ ve raHmetun ve rahmettir ر ح م
لِقَوْمٍ liḳavmin bir toplum için ق و م
يُؤْمِنُونَ yuminūne inanan ا م ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
203. veiẕâ lem te'tihim biâyetin ḳâlû levle-ctebeytehâ. ḳul innemâ ettebi`u mâ yûḥâ ileyye mir rabbî. hâẕâ beṣâiru mir rabbiküm vehüdev veraḥmetül liḳavmiy yü'minûn.
DİYANET VAKFI
203. Onlara bir mucize getirmediğin zaman, (ötekiler gibi) onu da derleyip getirseydin ya! derler. De ki: Ben ancak Rabbimden bana vahyolunana uyarım. Bu (Kur'an), Rabbinizden gelen basiretlerdir (kalp gözlerini açan beyanlardır); inanan bir kavim için hidayet ve rahmettir.
DİYANET İŞLERİ
203. Onlara bir ayet getirmediğin zaman, "Sen bir tane yapsaydın ya" derler. De ki: "Ben ancak Rabbim tarafından bana vahyolunana uyarım. Bu Kitap inanan millete Rabbinizden açık belgeler, yol gösterme ve rahmettir."
ELMALILI HAMDI YAZIR
203. Onlara (arzularına göre) bir âyet getirmediğin zaman, derleyip toplasaydın ya derler, sen de de ki; ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona uyarım, işte bütünüyle bu Kur'ân, Rabbinizden gelen basiretlerdir (kalp gözünü açacak beyanlardır), iman eden bir kavim için hidayettir, rahmettir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
203. Onlara bir ayet gelmeyince kendinden düzüp koşsaydın derler. De ki: Ben ancak Rabbim bana neyi vahy ederse ona uyarım. Budur Rabbinizden gelen ve can gözlerinizi açacak olan aşikar deliller ve inanan topluluğa doğru yolu gösteren vasıta ve rahmet.
ALİ BULAÇ
203. Onlara bir ayet getirmediğin zaman: "Sen onu (inmeyen ayeti) derleyip-toplasana" derler. De ki: "Ben, yalnızca bana Rabbimden vahyolunana uyarım. Bu, Rabbinizden olan basiretlerdir; iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmettir."
SÜLEYMAN ATEŞ
203. Onlara bir ayet getirmediğin zaman: "Bunu da derleseydin ya!" derler. De ki: "Ben, ancak Rabbimden bana vahyolunana uyuyorum. Bu (Kur'an), Rabbinizden gelen basiretler(gönül gözlerini açan nurlar, gerçeğe ileten kanıtlar)dır ve inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmettir!"
GÜLTEKİN ONAN
203. Kendilerine bir ayet getirmediğin zaman: "Sen onu (inmeyen ayeti) derleyip-toplasana" derler. De ki: "Ben yalnızca bana rabbimden vahyolunana uyarım. Bu rabbinizden olan bir basiretledir; inanacak bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmettir."
SUAT YILDIRIM
203. Onlara keyfî olarak istedikleri bir âyet veya mûcize getirmediğin zaman“Hiç değilse bir şeyler bulup buluştursaydın yâ!” derler.De ki: “Ben, sadece Rabbimden ne vahyolunursa ona tâbi olurum. Bütün bu Kur'ân Rabbinizden gelen basiretlerdir, gönül gözlerini açan, gerçekleri gösteren nurlardır. İman edecek kimseler için hidâyet ve rahmettir.” (2,129; 6,104)