TÜRKÇE OKUNUŞ |
20. küllen nümiddü hâülâi vehâülâi min `aṭâi rabbik. vemâ kâne `aṭâü rabbike maḥżûrâ.
|
|
DİYANET VAKFI |
20. Hepsine, onlara da bunlara da (dünyayı isteyenlere de ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından (istediklerini) veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
20. Onların ve bunların her birine Rabbinin nimetinden ulaştırırız. Esasen Rabbinin nimeti kimseye yasak kılınmış değildir.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
20. Hepsine; (dünyayı isteyenlere de, ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
20. Onlara da, bunlara da, hepsine, Rabbinin lütuf ve ihsanından yardımda bulunuruz, bağışlar dururuz ve Rabbinin ihsanı, kimseden men edilmez.
|
|
ALİ BULAÇ |
20. Hepsine, onlara da, bunlara da Rabbinin ihsanından 'arttırarak-veririz.' Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
20. Hepsine onlara da, onlara da (dünyayı isteyenlere de, ahireti isteyenlere de, mü'minlere de, kafirlere de) Rabbinin vergisiden uzatırız. Rabbinin vergisi kesilmez.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
20. Hepsine, onlara da, bunlara da rabbinin ihsanından 'arttırarak-veririz.' Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir.
|
|
SUAT YILDIRIM |
20. Hepsine, dünyayı isteyenlere de, âhireti isteyenlere de Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir.
|
|