TÜRKÇE OKUNUŞ |
2. hüve-lleẕî ḫaleḳaküm min ṭînin ŝümme ḳaḍâ ecelâ. veecelüm müsemmen `indehû ŝümme entüm temterûn.
|
|
DİYANET VAKFI |
2. Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hala şüphe ediyorsunuz.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
2. O, sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel tayin edendir. Belirli bir ecel O'nun katındadır; sonra bir de şüphe edersiniz.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
2. Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O'dur. Tayin edilen bir ecel de (kıyamet zamanı) O'nun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
2. O, öyle bir Tanrıdır ki sizi balçıktan yaratmıştır da ölüm vaktini takdir etmiştir ve kıyametin kopacağı zamana ait bilgi de ondadır, onun katındadır, sonra gene de şüphe edersiniz siz.
|
|
ALİ BULAÇ |
2. Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel, O'nun Katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
2. O, sizi çamurdan yaratıp, sonra (da hayatınıza) bir süre koymuştur. (Kafirlerin cezalandırılması için) Belirli bir süre de kendi katındadır. Böyle iken, siz hala kuşkulanıyorsunuz.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
2. Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı- konulmuş ecel O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz.
|
|
SUAT YILDIRIM |
2. O, sizi bir çamurdan yaratan, sonra size bir ecel, bir ömür süresi tayin edendir. Bir de O'nun nezdinde muayyen bir ecel vardır. Sonra, bir de kalkmış şüphe ediyorsunuz!
|
|