KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَقَدْ feḳad işte  
كَذَّبُوكُمْ keƶƶebūkum sizi yalanladılar ك ذ ب
بِمَا bimā şeyler  
تَقُولُونَ teḳūlūne dedikleriniz ق و ل
فَمَا femā artık  
تَسْتَطِيعُونَ testeTīǔne gücünüz yetmez ط و ع
صَرْفًا Sarfen azabı geri çevirmeğe ص ر ف
وَلَا ve lā ne de  
نَصْرًا neSran yardım bulabilirsiniz ن ص ر
وَمَنْ ve men ve kim  
يَظْلِمْ yeZlim zulmederse ظ ل م
مِنْكُمْ minkum sizden  
نُذِقْهُ nuƶiḳhu ona taddırırız ذ و ق
عَذَابًا ǎƶāben bir azab ع ذ ب
كَبِيرًا kebīran büyük ك ب ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
19. feḳad keẕẕebûküm bimâ teḳûlûne femâ testeṭî`ûne ṣarfev velâ naṣrâ. vemey yażlim minküm nüẕiḳhü `aẕâben kebîrâ.
DİYANET VAKFI
19. (Bunun üzerine ötekilere hitaben şöyle denir:) İşte (taptıklarınız), söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar. Artık ne (azabınızı) geri çevirebilir, ne de bir yardım temin edebilirsiniz. İçinizden zulmedenlere büyük bir azap tattıracağız!
DİYANET İŞLERİ
19. "Söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar, artık kendinizden azabı çeviremez, yardım da göremezsiniz. Zulmedenlerinize büyük bir azap tattıracağız" denir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
19. (Bunun üzerine ötekilere hitaben şöyle denilir.) İşte (taptıklarınız) sizi söylediklerinizde yalancı çıkardılar. Artık ne (azabınızı) geri çevirebilir, ne de bir yardıma çare bulabilirsiniz ve içinizden kim zulmederse, ona büyük bir azab tattıracağız.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
19. Gerçekten de söylediklerinizi reddedip yalanlar sizi ve sizden ne azabı gidermeye güçleri yeter, ne size yardıma kudretleri var. Ve sizden kim zulmederse ona. büyük bir azap tattırırız.
ALİ BULAÇ
19. "İşte (ilahlarınız) sizin söylediklerinizi yalanladılar; bundan böyle (azabı) ne geri çevirmeye gücünüz yetebilir, ne de bir yardıma. Sizden kim zulmederse, ona büyük bir azap taddırırız."
SÜLEYMAN ATEŞ
19. (Bu kez hitap, bunlara tanrı diye tapanlara yönelir.) İşte (tanrı) dedikleriniz de sizi yalanladılar. Artık ne (azabı geri) çevirmeğe gücünüz yeter, ne de (kendinize) bir yardım bulabilirsiniz! Sizden kim zulmederse ona büyük bir azab taddırırız.
GÜLTEKİN ONAN
19. "İşte (tanrılarınız) sizin söylediklerinizi yalanladılar; bundan böyle (azabı) ne geri çevirmeye gücünüz yetebilir, ne de bir yardıma. Sizden kim zulmederse, ona büyük bir azab tattırırız."
SUAT YILDIRIM
19. “İşte gördünüz a!” denir o müşriklere, “Taptığınız nesneler söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar. Artık ne azabı savmaya, ne yardım temin etmeye çare bulamazsınız.”(İşte ey bütün insanlar! Bilin ki:) İçinizden kim bu şirk koşma zulmünü işlerse, ona büyük bir azap tattıracağız.