KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَكَذَّبُوهُ fekeƶƶebūhu fakat onu yalanladılar ك ذ ب
فَأَخَذَهُمْ feeḣaƶehum nihayet onları yakaladı ا خ ذ
عَذَابُ ǎƶābu azabı ع ذ ب
يَوْمِ yevmi gününün ي و م
الظُّلَّةِ Z-Zulleti gölge ظ ل ل
إِنَّهُ innehu gerçekten o  
كَانَ kāne idi ك و ن
عَذَابَ ǎƶābe azabı ع ذ ب
يَوْمٍ yevmin bir günün ي و م
عَظِيمٍ ǎZīmin büyük ع ظ م
TÜRKÇE OKUNUŞ
189. fekeẕẕebûhü feeḫaẕehüm `aẕâbü yevmi-żżulleh. innehû kâne `aẕâbe yevmin `ażîm.
DİYANET VAKFI
189. Velhasıl onu yalancı saydilar da, kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. Gerçekten o, muazzam bir günün azabı idi!
DİYANET İŞLERİ
189. Ama onu yalanladılar. Bunun üzerine onları bulutlu bir günün azabı yakaladı. Gerçekten o gün, azabı büyük bir gündü.
ELMALILI HAMDI YAZIR
189. Hülasa, onu yalancı saydılar da kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. O cidden büyük bir günün azabı idi!
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
189. Derken onu yalanladılar da karanlık günün azabı helak etti onları; şüphe yok ki bu, o günün pek büyük bir azabıydı.
ALİ BULAÇ
189. Sonunda onu yalanladılar, böylece onları o gölgelik-gününün azabı yakaladı. Gerçekten o, büyük bir günün azabıydı.
SÜLEYMAN ATEŞ
189. Onu yalanladılar, nihayet o gölge gününün azabı, kendilerini yakaladı. Gerçekten o, büyük bir günün azabı idi.
GÜLTEKİN ONAN
189. Dedi ki: "Rabbim, yaptıklarınızı daha iyi bilir.
SUAT YILDIRIM
189. Hasılı onu yalancı saydılar. Bunun üzerine o gölge gününün azabı onları bastırıverdi. Gerçekten o, müthiş bir günün azabı idi.