TÜRKÇE OKUNUŞ |
17. em emintüm men fi-ssemâi ey yürsile `aleyküm ḥâṣibâ. feseta`lemûne keyfe neẕîr.
|
|
DİYANET VAKFI |
17. Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!
|
|
DİYANET İŞLERİ |
17. Gökte olanın başınıza taş yağdırmasından güvende misiniz? Benim uyarmamın nasıl olduğunu yakında bileceksiniz.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
17. Yoksa siz, gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Tehdidim nasılmış bileceksiniz.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
17. Yoksa kudreti ve emri; gökte bulunan, yüce olan mabudun, size taşlar yağdıran bir rüzgar yollamayacağından emin misiniz? Derken yakında bilirsiniz nasılmış benim korkutmam.
|
|
ALİ BULAÇ |
17. Yoksa gökte olanın üzerinize 'taş yağdıran (fırtınalı) bir rüzgar' göndermeyeceğinden emin misiniz? Siz o takdirde Benim uyarmam nasılmış bilip-öğreneceksiniz.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
17. Yoksa siz, gökte olanın, üzerine taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? (O zaman) tehdidimin nasıl olduğunu bileceksiniz.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
17. Yoksa gökte olanın üzerinize 'taş yağdıran (fırtınalı) bir rüzgar' göndermeyeceğinden güvencede (emin) misiniz? Siz o takdirde benim uyarmam nasılmış bilip-öğreneceksiniz.
|
|
SUAT YILDIRIM |
17. Yahut O'nun size taş yağdıran bir kasırga göndermesinden emin mi oldunuz? Fakat bu tehdidimin ne demek olduğunu yakında öğrenirsiniz!
|
|