TÜRKÇE OKUNUŞ |
17. len tugniye `anhüm emvâlühüm velâ evlâdühüm mine-llâhi şey'â. ülâike aṣḥâbü-nnâr. hüm fîhâ ḫâlidûn.
|
|
DİYANET VAKFI |
17. Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedi kalacaklardır.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
17. Malları ve çocukları, onlara, Allah katında bir fayda sağlamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
17. Onların ne malları, ne de evlatları, kendilerinden, Allah'dan hiçbir şey savamaz. Onlar ateş halkıdır. Orada ebedî kalacaklardır.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
17. Onları, malları ve evlatları, hiçbir suretle ve kesin olarak Allah'tan kurtaramaz, onlardır cehennem ehli, orada ebedidir onlar.
|
|
ALİ BULAÇ |
17. Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
17. Onların ne malları, ne de çocukları kendilerini Allah'a karşı koruyabilir. Onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
17. Ne malları, ne çocukları onlara Tanrı'ya karşı hiç bir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.
|
|
SUAT YILDIRIM |
17. Allah'ın cezalandırma iradesine karşı onların ne malları, ne de evlatları asla fayda veremez. Onlar cehennemliktirler, hem de orada devamlı kalacaklardır.
|
|