KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَقَدْ veleḳad ve andolsun  
يَسَّرْنَا yessernā biz kolaylaştırdık ي س ر
الْقُرْانَ l-ḳurāne Kur’an’ı ق ر ا
لِلذِّكْرِ liƶƶikri öğüt almak için ذ ك ر
فَهَلْ fehel yok mudur?  
مِنْ min hiç  
مُدَّكِرٍ muddekirin öğüt alan  
TÜRKÇE OKUNUŞ
17. veleḳad yesserne-lḳur'âne liẕẕikri fehel mim müddekir.
DİYANET VAKFI
17. Andolsun biz Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu?
DİYANET İŞLERİ
17. And olsun ki Kuran'ı, öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
ELMALILI HAMDI YAZIR
17. Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
17. Ve andolsun öğüt ve ibret için Kur'an'ı kolaylaştırdık, fakat bir ibret alan mı var?
ALİ BULAÇ
17. Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?
SÜLEYMAN ATEŞ
17. Andolsun biz, Kur'an'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
GÜLTEKİN ONAN
17. Andolsun biz Kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?
SUAT YILDIRIM
17. Yemin olsun: Biz, ders alınsın diye Kur'ân’ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi var mı düşünen ve ibret alan? (38,29; 19,97)