KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَقَالَ ve ḳāle ve şöyle dediler ق و ل
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
اتَّبَعُوا ttebeǔ uyan ت ب ع
لَوْ lev keşke  
أَنَّ enne  
لَنَا lenā bizim için mümkün olsaydı  
كَرَّةً kerraten bir dönüş dünyaya ك ر ر
فَنَتَبَرَّأَ feneteberrae uzak dursaydık ب ر ا
مِنْهُمْ minhum onlardan  
كَمَا kemā gibi  
تَبَرَّءُوا teberraū uzak durdukları ب ر ا
مِنَّا minnā bizden  
كَذَٰلِكَ keƶālike böylece  
يُرِيهِمُ yurīhimu onlara gösterir ر ا ي
اللَّهُ llahu Allah  
أَعْمَالَهُمْ eǎ’mālehum bütün fiillerini ع م ل
حَسَرَاتٍ Haserātin hasretler pişmanlık kaynağı olarak ح س ر
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onlara  
وَمَا ve mā ve değildir  
هُمْ hum onlar  
بِخَارِجِينَ biḣāricīne çıkacak خ ر ج
مِنَ mine -ten  
النَّارِ n-nāri ateş- ن و ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
167. veḳâle-lleẕîne-ttebe`û lev enne lenâ kerraten feneteberrae minhüm kemâ teberraû minnâ. keẕâlike yürîhimü-llâhü a`mâlehüm ḥaserâtin `aleyhim. vemâ hüm biḫâricîne mine-nnâr.
DİYANET VAKFI
167. (Kötülere) uyanlar şöyle derler: Ah, keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık! Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.
DİYANET İŞLERİ
167. Uyanlar: "Keşke bizim için dünyaya bir dönüş olsa da, bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsak" derler. Böylece Allah onlara, hasretini çekecekleri işlerini gösterir. Onlar cehennemden çıkmayacaklardır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
167. Onlara uyanlar da şöyle demektedirler: "Ah, bizim için dünyaya bir dönüş olsaydı da onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!" İşte böylece Allah onlara bütün amellerini, üzerlerine yığılmış hasretler (pişmanlık ve üzüntüler) halinde gösterecektir. Onlar bu ateşten çıkacak değillerdir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
167. Onlara uyanlar da muhakkak derler ki: Keşke bir kere daha dünyaya dönseydik de onlar bizden nasıl kaçındıysa biz de onlardan kaçınsaydık, çekinseydik. İşte Allah, onlara yaptıkları işleri, üstlerine çöken bir hasretten ibaret olarak gösterir. Onlar, ateşten dışarı çıkamazlar.
ALİ BULAÇ
167. (O zaman, yönetilip) Uyanlar derler ki: "Eğer bize bir kere (daha dünyaya dönme) fırsatı verilse(ydi) muhakkak (şimdi) onların bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşır (onları yüzüstü bırakır)dık." Böylece Allah, onlara bütün yaptıklarını onulmaz hasretlerle gösterecektir. Ve onlar ateşten çıkacak değildirler.
SÜLEYMAN ATEŞ
167. Uyanlar, şöyle dediler; "Ah keşke bir daha dünyaya gitmemiz mümkün olsaydı da şimdi onların bizden uzak durdukları gibi biz de onlardan uzak dursaydık!" Böylece Allah, onlara işledikleri bütün fiilleri hasretler (pişmanlık kaynağı olarak) gösterir. Ve onlar, ateşten çıkamazlar.
GÜLTEKİN ONAN
167. (O zaman yönetilip) Uyanlar (tabi olanlar) derler ki: "Eğer bize bir kere (daha dünyaya dönme) fırsatı verilse(ydi) muhakkak (şimdi) onların bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşır (onları yüzüstü bırakır)dık." Böylece Tanrı, onlara bütün yaptıklarını onulmaz hasretlerle (veya: üzerlerine yığılmış hasretlerle; veya: pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak) gösterecektir. Ve onlar ateşten çıkacak değildirler.
SUAT YILDIRIM
167. Bunun üzerine tâbi olanlar şöyle dediler: “Ah ne olurdu, elimize bir fırsat geçse de onların bizden uzak durdukları gibi, Biz de onları bir reddetseydik! İşte Allah Teâlâ onlara, bütün yaptıklarını, en şiddetli pişmanlıklar halinde gösterecektir. Onların o ateşten çıkacakları da yoktur. (25,23; 14,18; 24,39; 23,99; 26,102; 32,12; 39, 58; 42,44)