TÜRKÇE OKUNUŞ |
166. iẕ teberrae-lleẕîne-ttübi`û mine-lleẕîne-ttebe`û veraevü-l`aẕâbe veteḳaṭṭa`at bihimü-l'esbâb.
|
|
DİYANET VAKFI |
166. İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
166. Nitekim, kendilerine uyulanlar, azabı görünce uyanlardan uzaklaşacaklar ve aralarındaki bağlar kopacaktır.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
166. O zaman kendilerine uyulan kimseler, azabı görerek kendilerine uyanlardan kaçıp uzaklaşmışlar ve aralarındaki bütün bağlar parça parça kopmuştur.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
166. O vakit kendilerine uyulanlar, azabı görerek kendilerine uyanlardan kaçınır, uzaklaşırlar, aralarındaki vesile ve sebepler de tamamıyla kesilir gider.
|
|
ALİ BULAÇ |
166. Öyle ki (o gün) kendilerine tabi olunanlar, kendilerine tabi olanlardan uzaklaşıp-kaçmışlardır. (Artık) Onlar azabı görmüşlerdir ve aralarındaki bütün bağlar (ve ilişkiler) de parçalanıp-kopmuştur.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
166. İşte uyulanlar, uyanlardan uzak durdular; azabı gördüler, aralarındaki bağlar kesildi.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
166. Öyle ki (o gün) kendilerine tabi olunanlar, kenidlerine tabi olanlardan uzaklaşıp-kaçmışlardır. (Artık) onlar azabı görmüşlerdir ve aralarındaki bütün bağlar (ve ilişkiler) de parçalanıp kopmuştur.
|
|
SUAT YILDIRIM |
166. İşte önderler kendilerini izleyenlerden uzak durdular, Azabı gördüler ve aralarındaki her türlü bağ kesildi.
|
|