KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِذْ ve iƶ zaman  
قِيلَ ḳīle denildiği ق و ل
لَهُمُ lehumu onlara  
اسْكُنُوا skunū oturun س ك ن
هَٰذِهِ hāƶihi şu  
الْقَرْيَةَ l-ḳaryete kentte ق ر ي
وَكُلُوا ve kulū ve yeyin ا ك ل
مِنْهَا minhā orada  
حَيْثُ Hayṧu yerden ح ي ث
شِئْتُمْ şi’tum dilediğiniz ش ي ا
وَقُولُوا ve ḳūlū ve deyin ق و ل
حِطَّةٌ HiTTatun affet ح ط ط
وَادْخُلُوا vedḣulū ve girin د خ ل
الْبَابَ l-bābe kapıdan ب و ب
سُجَّدًا succeden secde ederek س ج د
نَغْفِرْ neğfir bağışlayalım غ ف ر
لَكُمْ lekum sizin  
خَطِيئَاتِكُمْ ḣaTiyātikum hatalarınızı خ ط ا
سَنَزِيدُ senezīdu biz daha fazlasını da vereceğiz ز ي د
الْمُحْسِنِينَ l-muHsinīne iyilik edenlere ح س ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
161. veiẕ ḳîle lehümü-skünû hâẕihi-lḳaryete vekülû minhâ ḥayŝü şi'tüm veḳûlû ḥiṭṭatüv vedḫulü-lbâbe sücceden nagfir leküm ḫatiâtiküm. senezîdü-lmuḥsinîn.
DİYANET VAKFI
161. Onlara denildi ki: Şu şehirde (Kudüs'te) yerleşin, ondan (nimetlerinden) dilediğiniz gibi yeyin, "bağışlanmak istiyoruz" deyin ve kapıdan eğilerek girin ki hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanlara ileride ihsanımızı daha da artıracağız.
DİYANET İŞLERİ
161. Onlara: "Şu şehirde oturun, dilediğiniz gibi yiyip için, "affet!" deyin ve secde ederek kapısından girin; Biz de yanılmalarınızı bağışlarız. İyi davrananlara daha da artıracağız" denmişti.
ELMALILI HAMDI YAZIR
161. Ve o vakit onlara denilmişti ki; Şu şehre yerleşin ve orada dilediğiniz şeylerden yiyin, "hitta" (günahlarımızı bağışla.) deyin ve secde ederek kapısından girin ki, suçlarınızı bağışlayalım. İyilere nimetlerimizi daha da arttıracağız.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
161. Hani o zaman onlara, bu şehirde yerleşin ve dilediğiniz yerde dilediğiniz şeyi yiyin ve bu makam, suçların döküldüğü makamdır deyin, kapıdan yerlere kapanırcasına eğilerek girin de suçlarınızı örtelim, iyi hareket edenlerin mükafatını daha da fazlasıyla verelim denmişti.
ALİ BULAÇ
161. Onlara: "Bu şehirde oturun, ondan istediğiniz yerden yeyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (Biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) artıracağız" denildiğinde,
SÜLEYMAN ATEŞ
161. Onlara: "Şu kentte oturun. Orada dilediğiniz yerden yeyin, (Allah'a niyaz edip bizi) affet deyin ve secde ederek kapıdan girin ki hatalarınızı bağışlayalım; biz iyilik edenlere daha fazlasını da vereceğiz." denildi.
GÜLTEKİN ONAN
161. Onlara: "Bu şehirde oturun, ondan istediğiniz yerden yiyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) arttıracağız" denildiğinde,
SUAT YILDIRIM
161. O vakit onlara denildi ki: “Şu şehre (Kudüs'e) yerleşin, oranın ürünlerinden dilediğiniz şekilde yiyin, yararlanın, “Affet bizi ya Rebbenâ! (hıtta)” deyin ve şehrin kapısından tevazû ile eğilerek girin ki suçlarınızı bağışlayalım.İyi ve güzel davrananlara, ayrıca daha fazla mükâfatlar vereceğiz.”