TÜRKÇE OKUNUŞ |
16. ḳul etü`allimûne-llâhe bidîniküm vellâhü ya`lemü mâ fi-ssemâvâti vemâ fi-l'arḍ. vellâhü bikülli şey'in `alîm.
|
|
DİYANET VAKFI |
16. De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
16. De ki: "Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da yerde olanları da bilir, Allah her şeyi bilendir."
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
16. De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah herşeyi hakkıyla bilendir.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
16. De ki: Dininizi, Allah'a mı bildireceksiniz? Ve Allah bilir ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve Allah, her şeyi bilir.
|
|
ALİ BULAÇ |
16. De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, herşeyi bilendir."
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
16. De ki: "Siz mi Allah'a din(darlığ)ınızı öğreteceksiniz? Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir."
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
16. De ki: "Siz Tanrı'ya dininizi mi ögreteceksiniz? Oysa Tanrı, göklerde ve yerde olanları bilir. Tanrı, her şeyi bilendir."
|
|
SUAT YILDIRIM |
16. De ki: “Dindarlık derecenizi siz mi Allah'a bildireceksiniz? (Allah sanki bunu bilmiyor da sizin iddianıza mı bakacak?) Halbuki Allah bunu bildiği gibi, göklerde ve yerde ne varsa bilir. Evet, Allah her şeyi hakkıyla bilir.”
|
|