KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
قُلْ ḳul de ki ق و ل
لِلْمُخَلَّفِينَ lilmuḣallefīne geride kalanlara خ ل ف
مِنَ mine dan  
الْأَعْرَابِ l-eǎ’rābi Araplar- ع ر ب
سَتُدْعَوْنَ setud’ǎvne siz yakında da’vet edileceksiniz د ع و
إِلَىٰ ilā karşı  
قَوْمٍ ḳavmin bir kavme ق و م
أُولِي ūlī sahibi ا و ل
بَأْسٍ be’sin güç ب ا س
شَدِيدٍ şedīdin çok kuvvetli ش د د
تُقَاتِلُونَهُمْ tuḳātilūnehum onlarla savaşırsınız ق ت ل
أَوْ ev yahut  
يُسْلِمُونَ yuslimūne onlar müslüman olurlar س ل م
فَإِنْ fein eğer  
تُطِيعُوا tuTīǔ ita’at ederseniz ط و ع
يُؤْتِكُمُ yutikumu size verir ا ت ي
اللَّهُ llahu Allah  
أَجْرًا ecran bir mükafat ا ج ر
حَسَنًا Hasenen güzel ح س ن
وَإِنْ vein ve eğer  
تَتَوَلَّوْا tetevellev dönerseniz و ل ي
كَمَا kemā gibi  
تَوَلَّيْتُمْ tevelleytum döndüğünüz و ل ي
مِنْ min  
قَبْلُ ḳablu önceden ق ب ل
يُعَذِّبْكُمْ yuǎƶƶibkum size azabeder ع ذ ب
عَذَابًا ǎƶāben bir azapla ع ذ ب
أَلِيمًا elīmen acıklı ا ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
16. ḳul lilmüḫallefîne mine-l'a`râbi setüd`avne ilâ ḳavmin ülî be'sin şedîdin tüḳâtilûnehüm ev yüslimûn. fein tüṭî`û yü'tikümü-llâhü ecran ḥasenâ. vein tetevellev kemâ tevelleytüm min ḳablü yü`aẕẕibküm `aẕâben elîmâ.
DİYANET VAKFI
16. Bedevilerden (seferden) geri kalmış olanlara de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla, teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükafat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.
DİYANET İŞLERİ
16. Bedevilerden geri kalmış olanlara de ki: "güçlü kuvvetli bir millete karşı, onlar müslüman olana kadar savaşmaya çağrılacaksanız; eğer itaat ederseniz Allah size güzel ecir verir, ama daha önce döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi can yakan bir azaba uğratır."
ELMALILI HAMDI YAZIR
16. A'rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
16. Bedevilerden, geride kalanlara de ki: Yakında çok savaşkan ve kuvvetli bir toplulukla savaşa çağrılacaksınız; onlarla sonuna dek savaşacaksınız, yahut da Müslüman olacak onlar; artık itaat ederseniz Allah, size güzelim bir mükafat verir ve fakat evvelce döndüğünüz gibi gene dönerseniz sizi elemli bir azapla azaplandırır.
ALİ BULAÇ
16. Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: "Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız ya da (onlar) Müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz, Allah, size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz, sizi acı bir azap ile azaplandırır."
SÜLEYMAN ATEŞ
16. O geride kalan göçebe Araplara de ki: "Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmağa da'vet edileceksiniz, onlarla (ya) dövüşürsünüz, yahut (onlar) müslüman olurlar. Eğer ita'at ederseniz, Allah size güzel bir mükafat verir; (yok) eğer önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, size acı bir şeklide azabeder.
GÜLTEKİN ONAN
16. Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: "Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız ya da (onlar) müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz, Tanrı, size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz, sizi acı bir azab ile azablandırır."
SUAT YILDIRIM
16. O gazaya katılmayıp geri kalan bedevilere de ki: “Siz yakında çok kuvvetli ve savaşçı bir milletle savaşmaya dâvet edileceksiniz. Onlar teslim olup boyun eğinceye kadar onlarla savaşacaksınız. Eğer bu sefer itaat ederseniz Allah sizi pek güzel bir şekilde ödüllendirir. Ama daha önce yaptığınız gibi arkanızı döner, cihaddan kaçarsanız, O, size gayet acı bir azap verir.”