KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَا ve lā sakın  
تَمَسُّوهَا temessūhā ona dokundurmayın م س س
بِسُوءٍ bisūin bir kötülük س و ا
فَيَأْخُذَكُمْ feye’ḣuƶekum sonra sizi yakalar ا خ ذ
عَذَابُ ǎƶābu azabı ع ذ ب
يَوْمٍ yevmin bir günün ي و م
عَظِيمٍ ǎZīmin büyük ع ظ م
TÜRKÇE OKUNUŞ
156. velâ temessûhâ bisûin feye'ḫuẕeküm `aẕâbü yevmin `ażîm.
DİYANET VAKFI
156. Ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı yakalayıverir.
DİYANET İŞLERİ
156. Salih: " İşte belge bu devedir. Kuyudan su içmek hakkı belirli bir gün onun ve belirli bir gün de sizindir; sakın ona bir kötülük yapmayın, yoksa sizi büyük günün azabı yakalar" dedi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
156. "Sakın ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalayıverir."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
156. Ve ona kötülükle dokunmayın, sonra pek büyük bir günün azabı, helak eder sizi.
ALİ BULAÇ
156. "Ona bir kötülükle dokunmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar.
SÜLEYMAN ATEŞ
156. Sakın, ona bir kötülük dokundurmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar.
GÜLTEKİN ONAN
156. "Ona bir kötülükle dokunmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar."
SUAT YILDIRIM
156. Salih: “İşte mûcize, şu dişi deve! Nöbetleşe olarak, kuyudan bir onun içme sırası, belirli günde de sizin içme sıranız olsun. Sakın ona fenalık dokundurayım demeyin, yoksa sizi müthiş bir günün azabı bastırıverir.” dedi.