TÜRKÇE OKUNUŞ |
15. seyeḳûlü-lmüḫallefûne iẕe-nṭalaḳtüm ilâ megânime lite'ḫuẕûhâ ẕerûnâ nettebi`küm. yürîdûne ey yübeddilû kelâme-llâh. ḳul len tettebi`ûnâ keẕâliküm ḳâle-llâhü min ḳabl. feseyeḳûlûne bel taḥsüdûnenâ. bel kânû lâ yefḳahûne illâ ḳalîlâ.
|
|
DİYANET VAKFI |
15. Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur." Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
15. Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken: "Bırakın, biz de sizinle gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Bize uymayacaksınız; Allah sizin için önceden böyle buyurmuştur." Size: "Hayır, bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Aksine, kendileri ancak pek az söz anlayan kimselerdir.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
15. Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: "Bırakın biz de arkanıza düşelim." diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: "Bizi kıskanıyorsunuz." diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
15. Geri kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken bizi de bırakın da derler, biz de size uyalım; onlar, Allah sözünü değiştirmek isterler, de ki: Siz, kesin olarak bize uyamazsınız, Allah da önceden böyle dedi; onlar, diyecekler ki: Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz, bize haset ediyorsunuz; hayır, onlar, anlayışları pek az bir topluluktur.
|
|
ALİ BULAÇ |
15. (Savaştan) Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "Bizi bırakın da sizi izleyelim." Onlar, Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Allah, daha evvel böyle buyurdu." Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayan kimselerdir.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
15. O geri bırakılanlar, ganimetleri almak için gittiğiniz zaman: "Bizi bırakın, sizinle beraber gelelim," diyecekler. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, bizimle gelemezsiniz. Allah, önceden böyle buyurdu." Onlar: "Bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar, pek az anlarlar.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
15. (Savaştan) Geride bırakılanlar siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "Bizi bırakın da sizi izleyelim." Onlar, Tanrı'nın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Tanrı, daha evvel böyle buyurdu." Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar pek az kavrayan (la yefkahune) kimselerdir. (Son cümlenin çevirisine dikkat!)
|
|
SUAT YILDIRIM |
15. Gazaya katılmayanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde: “İzin verin, biz de size tâbi olalım.” derler. Böylece Allah'ın hükmünü değiştirmek isterler.De ki: “Siz bizimle gelemezsiniz, zira Allah Teâlâ daha önce böyle buyurmuştur” Bu defa da: “Hayır!” diyecekler, “siz bizi çekemiyorsunuz” Bilakis kendileri anlayışları kıt olan, çok az anlayan kimselerdir.
|
|