KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَمَا ve mā ve değildi  
كَانَ kāne ك و ن
قَوْلَهُمْ ḳavlehum sözleri ق و ل
إِلَّا illā başka  
أَنْ en  
قَالُوا ḳālū demelerinden ق و ل
رَبَّنَا rabbenā Rabbimiz ر ب ب
اغْفِرْ ğfir bağışla غ ف ر
لَنَا lenā bizim  
ذُنُوبَنَا ƶunūbenā günahlarımızı ذ ن ب
وَإِسْرَافَنَا ve isrāfenā ve taşkınlığımızı س ر ف
فِي  
أَمْرِنَا emrinā işimizde ا م ر
وَثَبِّتْ ve ṧebbit ve sağlam tut ث ب ت
أَقْدَامَنَا eḳdāmenā ayaklarımızı ق د م
وَانْصُرْنَا venSurnā bize yardım eyle ن ص ر
عَلَى ǎlā karşı  
الْقَوْمِ l-ḳavmi toplumuna ق و م
الْكَافِرِينَ l-kāfirīne kafirler ك ف ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
147. vemâ kâne ḳavlehüm illâ en ḳâlû rabbene-gfir lenâ ẕünûbenâ veisrâfenâ fî emrinâ veŝebbit aḳdâmenâ venṣurnâ `ale-lḳavmi-lkâfirîn.
DİYANET VAKFI
147. Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl; kafirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!
DİYANET İŞLERİ
147. Dedikleri ancak şu idi: "Rabbimiz! Günahlarımızı, işimizdeki aşırılıklarımızı bize bağışla, sebatımızı arttır, inkarcı topluluğa karşı bize yardım et".
ELMALILI HAMDI YAZIR
147. Onların sözleri ancak: "Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı diret, Kâfirler güruhuna karşı da bize yardım et!" demekten ibaretti.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
147. Sözleri ancak şuydu: Rabbimiz, yarlıga suçlarımızı, bağışla işlerimizde taşkınlık göstermemizi ve diret ayaklarımızı, yardım et bize kafir kavme karşı.
ALİ BULAÇ
147. Onların söyledikleri: "Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler topluluğuna karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi.
SÜLEYMAN ATEŞ
147. Sadece şöyle diyorlardı: "Rabbimiz, bizim günahlarımızı ve işimizde taşkınlığımızı bağışla, ayaklarımızı (yolunda) sağlam tut, kafir topluma karşı bize yardım eyle!"
GÜLTEKİN ONAN
147. Onların söyledikleri: "Rabbimiz, günahlarımızı ve buyruğumuzdaki / buyrultumuzdaki aşırılıklarımızı / ihmalimizi bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler kavmine karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi.
SUAT YILDIRIM
147. Evet onların bu durumda dedikleri sadece şu oldu: “Ey bizim kerîm Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı affet! Ayaklarımızı hak yolda sabit kıl ve kâfirler gürûhuna karşı bize yardım eyle!”