KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
يَوْمَ yevme o gün ي و م
يَقُولُ yeḳūlu derler ki ق و ل
الْمُنَافِقُونَ l-munāfiḳūne münafık erkekler ن ف ق
وَالْمُنَافِقَاتُ velmunāfiḳātu ve münafık kadınlar ن ف ق
لِلَّذِينَ lilleƶīne  
امَنُوا āmenū mü’minlere ا م ن
انْظُرُونَا nZurūnā bize bakın ن ظ ر
نَقْتَبِسْ neḳtebis yararlanalım ق ب س
مِنْ min -dan  
نُورِكُمْ nūrikum sizin nurunuz- ن و ر
قِيلَ ḳīle denilir ki ق و ل
ارْجِعُوا rciǔ dönün ر ج ع
وَرَاءَكُمْ verāekum arkanıza و ر ي
فَالْتَمِسُوا feltemisū ve arayın ل م س
نُورًا nūran nur ن و ر
فَضُرِبَ feDuribe sonra çekilir ض ر ب
بَيْنَهُمْ beynehum aralarına ب ي ن
بِسُورٍ bisūrin bir sur س و ر
لَهُ lehu olan  
بَابٌ bābun kapısı ب و ب
بَاطِنُهُ bāTinuhu onun içinde ب ط ن
فِيهِ fīhi vardır  
الرَّحْمَةُ r-raHmetu rahmet ر ح م
وَظَاهِرُهُ veZāhiruhu ve dış ظ ه ر
مِنْ min  
قِبَلِهِ ḳibelihi yönünde ق ب ل
الْعَذَابُ l-ǎƶābu azab ع ذ ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
13. yevme yeḳûlü-lmünâfiḳûne velmünâfiḳâtü lilleẕîne âmenü-nżurûnâ naḳtebis min nûriküm ḳîle-rci`û verâeküm feltemisû nûrâ. feḍuribe beynehüm bisûril lehû bâb. bâṭinühû fîhi-rraḥmetü veżâhiruhû min ḳibelihi-l`aẕâb.
DİYANET VAKFI
13. Münafık erkeklerle münafık kadınların, müminlere: Bizi bekleyin, nurunuzdan bir parça ışık alalım, diyeceği günde kendilerine: Arkanıza dönün de bir ışık arayın! denilir. Nihayet onların arasına, içinde rahmet, dışında azap bulunan kapılı bir sur çekilir.
DİYANET İŞLERİ
13. İkiyüzlü erkek ve kadınlar müminlere: "Bizi de gözetin; ışığınızdan faydalanalım" dedikleri gün, onlara: "Ardınıza dönün de ışık arayın" denir; inananlarla ikiyüzlüler arasına, kapısının içinde rahmet ve dışında azap olan bir sur çekilir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
13. O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar o iman edenlere şöyle diyeceklerdir: "Bize bakın da sizin nurunuzdan alalım?" Onlara: "Arkanıza dönün de nur arayın!" denilir. Aralarına kapılı bir sur çekilir ki, onun içinde rahmet, dışında da azap vardır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
13. O gün, erkek ve kadın münafıklar, inananlara, bizi de bekleyin de derler, gelelim, nurunuzdan alalım; onlara dönün ardınıza da bir nur isteyin artık denir. Derken aralarına bir duvardır çekilir ki bir kapısı vardır, içinde rahmet vardır da dış tarafında azap.
ALİ BULAÇ
13. O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, iman edenlere derler ki: "(Ne olur) Bize bir bakın, sizin nurunuzdan birazcık alıp-yararlanalım." Onlara: "Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp-bulmaya çalışın" denilir. Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında o yönden azap vardır.
SÜLEYMAN ATEŞ
13. O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar (cennete gitmekte olan) mü'minlere derler ki: "Bize bakın da sizin nurunuzdan yararlanalım." Onlara: "Arkanıza dönün de nur arayın!" denilir. Aralarına kapılı bir sur çekilir ki, onun içinde rahmet vardır, dış yönünde de azab.
GÜLTEKİN ONAN
13. O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, inananlara derler ki: "(Ne olur) bize bir bakın, sizin nurunuzdan birazcık alıp-yararlanalım." Onlara: "Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp-bulmaya çalışın" denilir. Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında o yönden azab vardır.
SUAT YILDIRIM
13. O gün münafık erkek ve kadınlar, müminlere: “N'olur,” derler, “yüzümüze bir bakın da nûrunuzdan biz de yararlanalım!” Bunun üzerine onlara şöyle denilir: “Arkanıza dönün de bir nur arayın!” Derken, aralarına bir duvar çekilir. Bu duvarın bir kapısı olup bu kapının iç tarafında rahmet, dış tarafında ise azap vardır. (42,17) {KM, Matta 25,1-13}