TÜRKÇE OKUNUŞ |
12. ersilhü me`anâ gadey yerta` veyel`ab veinnâ lehû leḥâfiżûn.
|
|
DİYANET VAKFI |
12. Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz."
|
|
DİYANET İŞLERİ |
12. Bunun üzerine "Ey babamız! Yusuf'un iyiliğini istediğimiz halde, onu niçin bize emniyet etmiyorsun? Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin oynasın, biz onu herhalde koruruz" dediler.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
12. "Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasın. Kesinlikle biz onu koruruz."
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
12. Yarın onu bizimle yolla da bolbol yesin, içsin, oynasın ve biz onu mutlaka koruruz.
|
|
ALİ BULAÇ |
12. "Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup-gözetiriz."
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
12. Yarın onu da bizimle beraber (kıra) gönder, gezsin, oynasın; biz onu elbette koruruz.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
12. "Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup-gözetiriz."
|
|
SUAT YILDIRIM |
12. (Onlar buna karar verdikten sonra bir gün babalarına varıp:) “Sevgili Babamız! dediler, sen neden güvenip de Yusuf'u bize emanet etmiyorsun. Oysa biz onu çok seviyoruz. Ona samimiyetle bağlıyız.” “Yarın onu bizimle gönder, gezsin oynasın, biz ona çok iyi sahip çıkarız.”
|
|