KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَأُضِلَّنَّهُمْ veleuDillennehum ve onları mutlaka saptıracağım ض ل ل
وَلَأُمَنِّيَنَّهُمْ veleumenniyennehum ve mutlaka onları boş kuruntulara sokacağım م ن ي
وَلَامُرَنَّهُمْ velāmurannehum ve onlara emredeceğim ا م ر
فَلَيُبَتِّكُنَّ feleyubettikunne yaracaklar ب ت ك
اذَانَ āƶāne kulaklarını ا ذ ن
الْأَنْعَامِ l-en’ǎāmi hayvanların ن ع م
وَلَامُرَنَّهُمْ velāmurannehum ve onlara emredeceğim ا م ر
فَلَيُغَيِّرُنَّ feleyuğayyirunne değiştirecekler غ ي ر
خَلْقَ ḣalḳa yaratışını خ ل ق
اللَّهِ llahi Allah’ın  
وَمَنْ ve men ve kim  
يَتَّخِذِ yetteḣiƶi tutarsa ا خ ذ
الشَّيْطَانَ ş-şeyTāne şeytanı ش ط ن
وَلِيًّا veliyyen dost و ل ي
مِنْ min  
دُونِ dūni yerine د و ن
اللَّهِ llahi Allah’ın  
فَقَدْ feḳad muhakkak ki  
خَسِرَ ḣasira ziyana uğramıştır خ س ر
خُسْرَانًا ḣusrānen bir ziyanla خ س ر
مُبِينًا mubīnen açık ب ي ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
119. veleüḍillennehüm veleümenniyennehüm veleâmürannehüm feleyübettikünne âẕâne-l'en`âmi veleâmürannehüm feleyügayyirunne ḫalḳa-llâh. vemey yetteḫiẕi-şşeyṭâne veliyyem min dûni-llâhi feḳad ḫasira ḫusrânem mübînâ.
DİYANET VAKFI
119. "Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar (putlar için nişanlayacaklar), şüphesiz onlara emredeceğim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler" (dedi). Kim Allah'ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüştür.
DİYANET İŞLERİ
119. Onlar Allah'ı bırakıp tanrıçalara taparlar ve: "Elbette senin kullarından belli bir takımı alıp onları saptıracağım, onlara kuruntu kurduracağım, develerin kulaklarını yarmalarını emredeceğim, Allah'ın yarattığını değiştirmelerini emredeceğim" diyen, Allah'ın lanet ettiği azgın şeytana taparlar. Allah'ı bırakıp şeytanı dost edinen şüphesiz açıktan açığa kayba uğramıştır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
119. Allah o şeytana lanet etti. Ve o da: "Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım, ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler" dedi. Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyana uğramış olur.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
119. Onları doğru yoldan saptıracağım, olmaz isteklere sürükleyeceğim, putlara hayvanlar adatacağım da onların kulaklarını yarmalarını, Allah'ın yarattığını bozmalarını emredeceğim. Allah'ı bırakıp Şeytan'ı dost edinen, apaçık bir zarara düşmüş, ziyana uğramıştır.
ALİ BULAÇ
119. Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim." Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır.
SÜLEYMAN ATEŞ
119. Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim: hayvanların kulaklarını yaracaklar; onlara emredeceğim: Allah'ın yaratışını değiştirecekler! kim Allah'ın yerine şeytanı dost tutarsa, muhakkak ki açık bir ziyana uğramıştır.
GÜLTEKİN ONAN
119. "Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini buyuracağım ve Tanrı'nın yarattıklarını değiştirmelerini buyuracağım" Kim Tanrı'yı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır.
SUAT YILDIRIM
119. O şeytana ki: “Ya Rabbî, Senin kullarından mutlaka bir pay edineceğim. Mutlaka onları saptıracağım, onları birtakım temennilerle oyalayacağım. Onlara davarlarının kulaklarını yarmalarını emredeceğim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler.” dedi. Her kim Allah’ın yerine şeytanı dost edinirse, şüphesiz besbelli bir ziyana girmiştir. (5,103; 7,30; 16,63)