KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
يَا أَيُّهَا yā eyyuhā ey  
الَّذِينَ elleƶīne ki onlar  
امَنُوا āmenū inananlar ا م ن
لَا sakın  
تَتَّخِذُوا tetteḣiƶū edinmeyin ا خ ذ
بِطَانَةً biTāneten kendinize dost ب ط ن
مِنْ min  
دُونِكُمْ dūnikum kendinizden başkasını د و ن
لَا  
يَأْلُونَكُمْ ye’lūnekum onlar sizi geri durmazlar ا ل و
خَبَالًا ḣabālen bozmaktan خ ب ل
وَدُّوا veddū isterler و د د
مَا şeyleri  
عَنِتُّمْ ǎnittum size sıkıntı verecek ع ن ت
قَدْ ḳad doğrusu  
بَدَتِ bedeti taşmaktadır ب د و
الْبَغْضَاءُ l-beğDāu öfke ب غ ض
مِنْ min -ndan  
أَفْوَاهِهِمْ efvāhihim onların ağızları- ف و ه
وَمَا ve mā şeyler kin ise  
تُخْفِي tuḣfī gizledikleri خ ف ي
صُدُورُهُمْ Sudūruhum göğüslerinde ص د ر
أَكْبَرُ ekberu daha büyüktür ك ب ر
قَدْ ḳad elbette  
بَيَّنَّا beyyennā açıkladık ب ي ن
لَكُمُ lekumu size  
الْايَاتِ l-āyāti ayetleri ا ي ي
إِنْ in eğer  
كُنْتُمْ kuntum iseniz ك و ن
تَعْقِلُونَ teǎ’ḳilūne düşünüyor ع ق ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
118. yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lâ tetteḫiẕû biṭânetem min dûniküm lâ ye'lûneküm ḫabâlâ. veddû mâ `anittüm. ḳad bedeti-lbagḍâü min efvâhihim. vemâ tuḫfî ṣudûruhüm ekber. ḳad beyyennâ lekümü-l'âyâti in küntüm ta`ḳilûn.
DİYANET VAKFI
118. Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, ayetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.
DİYANET İŞLERİ
118. Ey İnananlar! Sizden olmayanı sırdaş edinmeyin, onlar sizi şaşırtmaktan geri durmazlar, sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların öfkesi ağızlarından taşmaktadır, kalblerinin gizlediği ise daha büyüktür. Eğer aklediyorsanız, şüphesiz size ayetleri açıkladık.
ELMALILI HAMDI YAZIR
118. Ey iman edenler! Kendi dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Düşünürseniz, biz size âyetleri açıkladık.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
118. Ey inananlar, birbirinizi bırakıp da başkalarını dost edinmeye kalkışmayın. Onlar, size zarar vermekten, kötülükte bulunmaktan geri kalmazlar, sizin zahmete düşmenizi dilerler. Düşmanlıkları, ağızlarından dökülen sözlerden açıkça belli olur, yüreklerinde gizledikleri düşmanlıksa daha da büyüktür. İşte, aklınızı başınıza almanız için size bu delilleri açıkladık.
ALİ BULAÇ
118. Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz.
SÜLEYMAN ATEŞ
118. Ey inananlar, kendinizden başkasını kendinize dost edinmeyin; onlar sizi bozmaktan geri durmazlar. Size sıkıntı verecek şeyleri isterler. Onların ağızlarından öfke taşmaktadır. Göğüslerinde gizledikleri (kin) ise daha büyüktür. Düşünürseniz, size ayetleri açıkladık.
GÜLTEKİN ONAN
118. Ey inananlar, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor; size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise daha büyüktür. Size ayetleri açıkladık; belki akledersiniz.
SUAT YILDIRIM
118. Ey iman edenler! Siz Müslümanlardan başkasını sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size şer ve fesat çıkarmada ellerinden geleni bırakmazlar. Dâima sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Size olan düşmanlıkları, zaten ağızlarından taşıp meydana çıkmıştır. Kalplerinin gizlediği düşmanlık ise daha fazladır. Âyetlerimizi size iyice açıkladık. (Eğer akıllarınızı kullanırsanız, onlardan yararlanırsınız).