KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
لَقَدْ leḳad andolsun  
تَابَ tābe affetti ت و ب
اللَّهُ llahu Allah  
عَلَى ǎlā  
النَّبِيِّ n-nebiyyi Peygamberi ن ب ا
وَالْمُهَاجِرِينَ velmuhācirīne ve Muhacirleri ه ج ر
وَالْأَنْصَارِ vel’enSāri ve Ensarı ن ص ر
الَّذِينَ elleƶīne  
اتَّبَعُوهُ ttebeǔhu ona uyan ت ب ع
فِي  
سَاعَةِ sāǎti sa’atinde س و ع
الْعُسْرَةِ l-ǔsrati güçlük ع س ر
مِنْ min  
بَعْدِ beǎ’di O zaman ب ع د
مَا iken  
كَادَ kāde neredeyse ك و د
يَزِيغُ yezīğu kaymağa yüz tutmuş ز ي غ
قُلُوبُ ḳulūbu kalbleri ق ل ب
فَرِيقٍ ferīḳin bir kısmının ف ر ق
مِنْهُمْ minhum içlerinden  
ثُمَّ ṧumme yine de  
تَابَ tābe tevbesini kabul etti ت و ب
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onların  
إِنَّهُ innehu çünkü O  
بِهِمْ bihim onlara karşı  
رَءُوفٌ raūfun çok şefkatli ر ا ف
رَحِيمٌ raHīmun çok merhametlidir ر ح م
TÜRKÇE OKUNUŞ
117. leḳat tâbe-llâhü `ale-nnebiyyi velmühâcirîne vel'enṣâri-lleẕîne-ttebe`ûhü fî sâ`ati-l`usrati mim ba`di mâ kâde yezîgu ḳulûbü ferîḳim minhüm ŝümme tâbe `aleyhim. innehû bihim raûfür raḥîm.
DİYANET VAKFI
117. Andolsun ki Allah, müslümanlardan bir gurubun kalpleri eğrilmeye yüz tuttuktan sonra, Peygamberi ve güçlük zamanında ona uyan muhacirlerle ensarı affetti. Sonra da onların tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara karşı çok şefkatli, pek merhametlidir.
DİYANET İŞLERİ
117. And olsun ki, Allah, sıkıntılı bir zamanda bir kısmının kalbleri kaymak üzere iken Peygamber'e uyan Muhacirlerle Ensarın ve Peygamberin tevbelerini kabul etti. Tevbelerini, onlara karşı şefkatli ve merhametli olduğu için kabul etmiştir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
117. Andolsun ki, Allah, yine peygambere ve en zor gününde ona uyan Muhacirler'le Ensar'a, içlerinden bir kısmının kalbleri az kalsın kayacak gibi olmuşken, tevbe nasip etti de lutfedip tevbelerini kabul buyurdu. Çünkü O, gerçekten çok şefkatli, çok bağışlayıcıdır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
117. Allah, Peygamberi ve içlerinden bir bölüğünün gönlü nerdeyse imandan dönecekken güçlük anında Peygambere uyan muhacirlerle ensarı tövbeye muvaffak etti ve onların tövbelerini kabul eyledi. Şüphe yok ki o, onları fazlasıyle esirger, rahimdir.
ALİ BULAÇ
117. Andolsun Allah, Peygamberin, muhacirlerin ve ensarın üzerine tevbe ihsan etti. Ki onlar -içlerinde bir bölümünün kalbi neredeyse kaymak üzereyken- ona güçlük saatinde tabi oldular. Sonra onların tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara (karşı) çok şefkatlidir, çok esirgeyicidir.
SÜLEYMAN ATEŞ
117. Andolsun Allah, Peygamberi ve o güçlük sa'atinde ona uyan Muhacirleri ve Ensarı affetti. O zaman içlerinden bir kısmının kalbleri kaymağa yüz tutmuş iken yine de onların tevbesini kabul buyurdu. Çünkü O, onlara karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.
GÜLTEKİN ONAN
117. Andolsun Tanrı, Peygamberin, muhacirlerin ve ensarın üzerine tevbe ihsan etti. Ki onlar -içlerinde bir bölümünün kalbi nerdeyse kaymak üzereyken- ona güçlük saatinde tabi oldular. Sonra onların tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara (karşı) çok şefkatlidir, çok esirgeyicidir.
SUAT YILDIRIM
117. Allah, Peygamberini savaşa katılmayanlara izin verdiğinden ötürü affettiği gibi, içlerinden bir kısmının kalpleri kaymaya yüz tutmuşken, o güçlük anında, Peygambere tâbi olan Muhacirlerle Ensarı da tövbeye muvaffak buyurdu ve sonra onların bu tövbelerini kabul etti.Çünkü O, onlara karşı raûfdur, rahîmdir (pek şefkatli ve pek merhametlidir).