KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَلَوْلَا felevlā değil miydi?  
كَانَ kāne bulunmalı ك و ن
مِنَ mine -den  
الْقُرُونِ l-ḳurūni nesiller- ق ر ن
مِنْ min  
قَبْلِكُمْ ḳablikum sizden önceki ق ب ل
أُولُو ūlū sahipleri ا و ل
بَقِيَّةٍ beḳiyyetin fazilet ب ق ي
يَنْهَوْنَ yenhevne alıkoyan ن ه ي
عَنِ ǎni -tan  
الْفَسَادِ l-fesādi fesat- ف س د
فِي  
الْأَرْضِ l-erDi yeryüzünde ا ر ض
إِلَّا illā dışında  
قَلِيلًا ḳalīlen çok azı ق ل ل
مِمَّنْ mimmen kendilerini  
أَنْجَيْنَا enceynā kurtardığımız ن ج و
مِنْهُمْ minhum onlardan  
وَاتَّبَعَ vettebeǎ peşine takıldılar ت ب ع
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
ظَلَمُوا Zalemū zulmedenler ظ ل م
مَا  
أُتْرِفُوا utrifū bulundukları refahın ت ر ف
فِيهِ fīhi içinde  
وَكَانُوا ve kānū ve oldular ك و ن
مُجْرِمِينَ mucrimīne suçlu kimseler ج ر م
TÜRKÇE OKUNUŞ
116. felevlâ kâne mine-lḳurûni min ḳabliküm ülû beḳiyyetiy yenhevne `ani-lfesâdi fi-l'arḍi illâ ḳalîlem mimmen enceynâ minhüm. vettebe`a-lleẕîne żalemû mâ ütrifû fîhi vekânû mücrimîn.
DİYANET VAKFI
116. Sizden önceki asırlarda yeryüzünde (insanları) bozgunculuktan alıkoyacak faziletli kimseler bulunsaydı ya! Fakat onlardan, kurtuluşa erdirdiğimiz az bir kısmı müstesnadır (bunlar görevlerini yaptılar). Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine düştüler. Zaten günahkar idiler.
DİYANET İŞLERİ
116. Sizden önceki nesillerin ileri gelenleri, yeryüzünde bozgunculuğa engel olmalı değil miydiler? Onlardan kurtardıklarımız pek azdır. Kendilerine verilen nimete karşı haksızlık edenlere uyanlar ise suçlu oldular.
ELMALILI HAMDI YAZIR
116. Sizden önceki devirlerden bakıyye sahipleri (kitap ehli) yeryüzünde bozgunculuktan vazgeçirmeye çalışsalardı ne iyi olurdu. Fakat onların içinden kurtardığımız pek az kimse bunu yaptı. O zulmedenler ise şımartıldıkları refahın peşine düştüler ve hepsi de suçlu oldular.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
116. Sizden önceki çağlarda, halkı, yeryüzünde bozgunculuktan vazgeçirmeye çalışan idrak ve ibadet ehli bir bölük halk bulunsaydı ne olurdu; halbuki içlerinden kurtardıklarımız pek azdı ve zulmedenler, yalnız kendilerine verilmiş olan devlete uydular ve suçlu oldular.
ALİ BULAÇ
116. Sizden önceki nesillerden onlardan kurtardığımızdan pek azı dışında yeryüzünde bozgunculuğu önleyecek fazilet sahibi kişiler bulunmalı değil miydi? Zulmedenler ise, içinde bulundukları refahın peşine düştüler. Onlar, suçlu-günahkarlardı.
SÜLEYMAN ATEŞ
116. Sizden önceki nesillerden akıllı kimselerin, yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan men'etmeleri gerekmez miydi? Fakat onlar arasından, ancak kendilerini kurtardığımız pek az kişi böyle yaptı. Zulmedenler ise kendilerine verilen refahın peşine düşüp şımardılar ve suç işleyenler olup çıktılar.
GÜLTEKİN ONAN
116. Sizden önceki nesillerden onlardan kurtardığımızdan pek azı dışında yeryüzünde bozgunculuğu önleyecek fazilet sahibi kişiler bulunmalı değil miydi? Zulmedenler ise, içinde bulundukları refahın peşine düştüler. Onlar, suçlu-günahkarlardı.
SUAT YILDIRIM
116. Sizden önceki nesillerde, dünyada fesat ve düzensizliği menedecek, böylece onları helâk olmaktan koruyacak idrâk ve fazilet sahipleri bulunmalı değil miydi? Onların içinden görevlerini yaptıklarından ötürü kurtardığımız az kimse var.Zalimler ise içinde bulundukları refahın ardına düştüler. Doğrusu onlar suçlu kimselerdi.