KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
كُنْتُمْ kuntum siz oldunuz ك و ن
خَيْرَ ḣayra en hayırlı خ ي ر
أُمَّةٍ ummetin bir ümmet ا م م
أُخْرِجَتْ uḣricet çıkarılmış خ ر ج
لِلنَّاسِ linnāsi insanlar için ن و س
تَأْمُرُونَ te’murūne emrediyorsunuz ا م ر
بِالْمَعْرُوفِ bil-meǎ’rūfi iyiliği ع ر ف
وَتَنْهَوْنَ ve tenhevne men’ediyorsunuz ن ه ي
عَنِ ǎni -ten  
الْمُنْكَرِ l-munkeri kötülük- ن ك ر
وَتُؤْمِنُونَ ve tuminūne ve inanıyorsunuz ا م ن
بِاللَّهِ billahi Allah’a  
وَلَوْ velev eğer  
امَنَ āmene inanmış olsaydı ا م ن
أَهْلُ ehlu ehli ا ه ل
الْكِتَابِ l-kitābi Kitap ك ت ب
لَكَانَ lekāne elbette olurdu ك و ن
خَيْرًا ḣayran hayırlı خ ي ر
لَهُمْ lehum kendileri için  
مِنْهُمُ minhumu onlardan  
الْمُؤْمِنُونَ l-muminūne inananlar da var ا م ن
وَأَكْثَرُهُمُ veekṧeruhumu ama çokları ك ث ر
الْفَاسِقُونَ l-fāsiḳūne yoldan çıkmışlardır ف س ق
TÜRKÇE OKUNUŞ
110. küntüm ḫayra ümmetin uḫricet linnâsi te'mürûne bilma`rûfi vetenhevne `ani-lmünkeri vetü'minûne billâh. velev âmene ehlü-lkitâbi lekâne ḫayral lehüm. minhümü-lmü'minûne veekŝeruhümü-lfâsiḳûn.
DİYANET VAKFI
110. Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder; kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız: Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.
DİYANET İŞLERİ
110. Siz, insanlar için ortaya çıkarılan, doğruluğu emreden, fenalıktan alıkoyan, Allah'a inanan hayırlı bir ümmetsiniz. Kitap ehli inanmış olsalardı, kendileri için daha hayırlı olurdu; içlerinde inananlar olmakla beraber, çoğu yoldan çıkmıştır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
110. Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışır ve Allah'a inanırsınız. Kitap ehli de inansaydı kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler de var, ama pek çoğu yoldan çıkmışlardır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
110. Siz insanlar için meydana çıkarılan en hayırlı ümmetsiniz; insanlara iyiliği emredersiniz, kötülükte bulunmamalarını söylersiniz ve Allah'a inanırsınız. Kitap ehli de inansaydı hayırlı olurdu kendilerine. Onlardan inananlar da var, fakat çoğu dinden çıkmıştır.
ALİ BULAÇ
110. Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz. Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır.
SÜLEYMAN ATEŞ
110. Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz. İyiliği emreder, kötülükten men'edersiniz ve Allah'a inanırsınız. Eğer Kitap ehli, inanmış olsaydı, elbette kendileri için iyi olurdu. Onlardan inananlar da var, ama çokları yoldan çıkmışlardır.
GÜLTEKİN ONAN
110. Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf [iyi ve islama uygun] olanı buyurur, münkerden sakındırır ve Tanrı'ya inanırsınız. Kitap ehli de inansaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinde inançlılar vardır fakat çoğu fasıktır.
SUAT YILDIRIM
110. (Ey Ümmet-i Muhammed!) Siz insanların iyiliği için meydana çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz: İyiliği yayar, kötülüğü önlersiniz, çünkü Allah'a inanırsınız. Ehl-i kitap da bu imana gelseydi, elbette kendileri için iyi olurdu. İçlerinden iman edenler varsa da ekserisi dinden çıkmış fâsıklardır. (2,143)