TÜRKÇE OKUNUŞ |
104. veḳulnâ mim ba`dihî libenî isrâîle-skünü-l'arḍa feiẕâ câe va`dü-l'âḫirati ci'nâ biküm lefîfâ.
|
|
DİYANET VAKFI |
104. Arkasından da İsrailoğullarına: "O topraklarda oturun! Ahiret vadi tahakkuk edince, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz" dedik.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
104. Sonra İsrailoğullarına: "Bu memlekette siz oturun, kıyamet koptuğunda hepinizi bir araya getiririz." dedik.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
104. Arkasından İsrailoğullarına şöyle dedik: "Firavun"un sizi çıkarmak istediği arazide siz oturun! Sonra ahiret vaadi (kıyamet) geldiği vakit, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz."
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
104. Ve bundan sonra İsrailoğullarına dedik ki: Yeryüzünde oturun, eğleşin, ahiret hakkındaki vaadimizin yerine gelme zamanı çatınca hepinizi derleyip tapımıza getirirler.
|
|
ALİ BULAÇ |
104. Ve onun ardından İsrailoğulları'na söyledik: "O toprak (yurt)ta oturun, ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip-toplayacağız."
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
104. Onun ardından İsrail oğullarına: "O ülkede oturun, ahiret zamanı gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz," dedik.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
104. Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: "O toprak (yurt)ta oturun, ahiret vaadi geldiğinde hepinizi derleyip-toplayacağız."
|
|
SUAT YILDIRIM |
104. Bu olaydan sonra İsrailoğullarına da dedik ki: “Haydin, yerleşin size gösterilen yere!Ne zaman ki âhiret vâdesi gelir, işte o vakit hepinizi bir araya toplar, hakkınızda gereken hükmü veririz!”
|
|